Yeni Zelanda’da hemen her çocuk 14 yaşına gelmeden, sörf, yelken gibi su sporları ile tanışıyor. 15 yaşına geldiğinde ise çoğu, kendine ait bir tekneye sahip oluyor. Yeni Zelanda’nın coğrafi bakımdan bizden en temel farkı, bir deniz fazlasının bulunması, yani bir ada olması. Türkiye ise üç tarafı denizlerle çevrili neredeyse bir yarımada ülke olmasına rağmen, biz suyu pek sevmiyoruz. En azından birkaç kuşak öncesine kadar bu böyleydi. Artık kıyı şehirlerinde dört mevsim sulu bir hayat olmasa da, yaz aylarında işin rengi değişiyor. En rüzgarlı ve en durgun koylar, tehlikeli akarsular ve göller, su sporları yapmak isteyen gençlerin istilasına uğruyor. İşte su sporları yapılabilecek en iyi adresler.

KANO

Kollarınla suyu it!

Türkiye’de olimpik düzeyde yapılan ve federasyona bağlı olan kanoyu, turistik seviyeden biraz daha iyi öğrenmek istiyorsanız, slalom veya sürat kanolarını deneyebilirsiniz. Ama diğer spor türlerinin hepsinde olduğu gibi, eğitim aldıktan sonra... Tatlı su yataklarında ilerlerken, bir yandan doğanın zenginliğini keşfetmek, diğer yandan da kanonuza doğru ivmeyi kazandırmak için suyun hareketlerini dinlemek istiyorsanız yarım saatlik eğitim başlangıç için yeterli. Kanoda profesyonel olmak istiyorsanız daha kapsamlı bir eğitim ve fiziki kondüsyona sahip olmalısınız. Bu şekilde debisi yüksek akarsularda tek kişilik kanonuzla doğayla bir bütün olabilirsiniz. İstanbul’da Terkos gölü, Karadeniz’de Fırtına deresi bu mevsimde elverişli yerlerden. Kışın ise Melen, Sarısu kano için uygun. 

DALIŞ

Balıklarla göz göze

Su sporları içinde Türkiye’de en yaygın olanı dalış. İlk çağlardan bu yana insanlar suyun altını merak ettiğinden, dalmak aynı zamanda en eski sporlardan da biri. Artık hemen her turistik sahil kasabasında dalmayı öğrenebileceğiniz yerler var. Üstelik kuru ve ıslak elbise seçenekleri ile bu sporu yaz kış yapabilirsiniz. Saros körfezi tarafındaki dalışlarda daha çok İkinci Dünya Savaşı ve öncesinden kalma batık gemilere inilirken, Akdeniz ve Ege’de hem antik kentlerin sualtındaki kalıntılarını hem de denizdeki yaşam çeşitliliğini keşfedebilirsiniz. Bodrum ve Assos, batık kentleri görmek için biçilmiş kaftan. Gerekli önlemler alındığında ve eğitmenlerin sözlerine harfiyen uyulduğu takdirde bir tehlikesi bulunmuyor. Eğer tatiliniz birkaç günlükse scuba denen, daha kısa bir eğitim gerektiren dalış türü uygun. Yok “Ben bu işi hayatımın bir parçası haline getirmek istiyorum” derseniz de, açık deniz dalışı eğitimi almanız gerekir.

RÜZGAR SÖRFÜ

Rüzgarı arkana al ve hızlan!

Rüzgar sörfü, sörf tahtasının üstünde, yelken sayesinde rüzgarı kullanarak kıyıya doğru kaymak suretiyle yapılan, dünyanın en eski su sporlarından biri. Rüzgar, ne kadar hızlı ya da yavaş gideceğinize karar veriyor. Öğrenmesi en iyi ihtimalle bir hafta sürüyor. Öğrencilik sırasında onlarca defa suya düşmeyi göze almanız gerekiyor. Türkiye’de rüzgar sörfü için en elverişli yerler, Çeşme-Alaçatı, İzmir-Seferihisar. Gerekli malzemeleri gittiğiniz yerlerden kiralayabilirsiniz ancak şayet sörfçü olmaya adaysanız, yelken, kısa dalış kıyafeti, patikler ve boyunuza göre bir board’a ihtiyacınız var.

KITEBOARD

Suyun üzerinde uçarken süzülün

Yalnızca su sporlarında değil, muhtemelen dünyanın en eğlenceli sporlarından biri olan kiteboard’da yüzme ve uçma bir arada. Yüzme bilmek dışında bir beceri gerektirmiyor. Kendi kanatlarınızla havalanma hissine çok yakın olan kiteboard’da, belinizden bir uçurtmaya bağlanıyorsunuz. Ayaklarınızın altında da mono bir board olması yeterli. Hem dalgaların üstünde hızlıca kaymak hem de rüzgarın şiddetine göre ayaklarınızın sık sık yerden kesilmesi, sizi tüm dünyada hızla büyüyen kiteboard tutkunları arasına katabilir. Malzemeler kiralanabilir. Tek ihtiyacınız, sekiz deniz mili şiddetinde rüzgar. Çeşme ve İstanbul’da ortalama birkaç günde kiteboard yapmayı öğrenmek mümkün.

SU KAYAĞI

Doğru zamanlama

Su kayağı, motorlu bir teknenin sizi su üstünde çekmesi suretiyle yapılır. Ayaklarınızda ya iki ya da mono denen tek kayak olur. Mono su kayağı profesyonellerin işi. BodrumYalıçiftlik’teki Seagarden Otel’de özel olarak tasarlanmış teknelerle birkaç saat içerisinde kayağın üstünde doğru zamanda ayağa kalkmayı öğreniyor, ardından da bir su Bu spor için en elverişli yerler Bodrum ve Antalya.

RAFTING

Ne kadar kayalık o kadar adrenalin!

Bir akarsu sporu olan rafting, raft denen şişme botlarla, altı veya sekiz kişilik takımlarla yapılıyor. Önemli olan iyi bir takım oluşturup birlikte hareket edebilmek. Uzun süredir tanıdığınız dostlarınızı ikna etmek iyi fikir olabilir. Toplam altı parkur derecesi bulunan akarsu yatakları, derinliği, nehrin akış hızı ve kayalıkların sıklığı ile tanımlanıyor. İlk iki parkur için çok iyi seviyede yüzme bilmek gerekmese de geri kalan dört aşama için iyi yüzücü olmalısınız. Dünyanın akış hızı en fazla olan ikinci nehri Çoruh, profesyonellerin uğrak yeri. Hem başlangıç seviyesindekiler hem de işi biraz ilerletmek isteyenler için Manavgat, Melen ve Dalaman çayları ile Fırtına deresi uygun.

DENEMEK İÇİN 5 NEDEN

1. Batık kentlerde yaşanan hayatı gözünüzde canlandırmak, insanların bir zamanlar üzerinde yürüdüğü caddelere elinizle dokunabilmek çok keyifli olsa gerek.

2. Tahtanın üstünde durmayı öğrenene kadar sizi suya düşüren rüzgara bir süre sonra hükmetmeyi öğrenebilirsiniz.

3. Kanonun kürekleri ile kollarınızı ve karın kaslarınızı çalıştırırken, kuş seslerini dinleyip, yabani hayvanları gözleyebilirsiniz.

4. Takım ruhunu yaşayabilirsiniz. Dostlarınız tehlike altındayken cesaretinizin sınırlarını yeniden keşfedebilirsiniz.

5. Hep deniz, kum, güneş olmaz. Bu yaz sonunda şehre döndüğünüzde, herkesinkinden farklı bir hikayeniz olsun.