Levent Özçelik Giriş: 16.10.2011 - 10:56 - Güncelleme: 17.12.2019 - 23:36

Önce “Doğu Berlin”i gezmek isterseniz, Brandenburg Kapısı’na doğru yönelmelisiniz. Bugün bir anıtı andıran kapının hemen yakınında, Amerikalı mimar Peter Eisenmann’ın tasarladığı “Yahudi Anıtı ve Müzesi” var. Brandenburg Kapısı’nın arkasındaki Federal Meclis, Sir Norman Foster imzasını taşıyor. İngiliz mimar, Reichstag’a dev bir cam kubbe eklemiş. Bu kubbeden meclis oturumlarına tepeden bakabileceğiniz gibi tüm Berlin’i de yüksekten izleyebilirsiniz.

Göz alıcı hayvanat bahçesi Tiergarten, Müze Adası ve güneyindeki alışveriş caddesi Friedrichstrasse bölgenin çekim merkezleri...

Unter den Linden Bulvarı üstünde yer alan Komische Oper bir akşam programı için ideal. Bilet bulmanın çok zor olmadığını ve bildiğiniz operadan çok farklı bir şeyle karşılaşacağınızı şimdiden belirtelim. Birleşmeyle ticaret merkezi haline gelen Potzdamer Platz, 20’li yıllardan beri Avrupa’nın en hareketli meydanlarından biri.

II. Dünya Savaşı’nda tahrip olan, daha sonra Duvar’la ayrılan meydan bugün Berlin Uluslararası Film Festivali’ne de ev sahipliği yapan bir kültür merkezi aynı zamanda. Duvar hakkında ise söylenecek ekstra söz yok: Berlin’e kadar gelip de Duvar’ı görmeden gitmek abesle iştigal!

Yahudi Müzesi’ni de ziyaret etmeden Berlin’i gördüm demeyin sakın. Yorulduysanız, Meclis çalışma binalarının arasındaki yeşilliklere kurulmuş, sahil barlarından birinden bir şezlonga uzanıp ister Spree Nehri’ne, isterseniz devasa Berlin Merkez Tren İstasyonu’na nazır bir şeyler içebilirsiniz. Berlin Merkez Tren İstasyonu’ndan bineceğiz bir şehir içi tren, sizi kentin en canlı bir başka merkezine, Hackescher Markt’a götürecektir. Berlin’e UNESCO Tasarım Kenti unvanını kazandıran Hackesher Markt’ta, irili ufaklı birçok tasarım dükkânıyla Berlin’in tipik avlulu binaları arasında belki de en ünlüsü olan Hackesche Höfe’yi gezebilirsiniz.

Sanat galerileri, Linien ve Auguststraße boyunca diziliyor. Sanatseverlerin görmeden dönmemeleri gereken yerlerin başında gelen Kulturforum, dünya çapında galerilere ev sahipliği yapan bir müze kompleksi. 12 Euro’ya bütün gece müzelerin gezilebildiği ‘Uzun Müze Geceleri’ şiddetle tavsiye edilir! Bir sonbahar gününde dillere destan Charlettonburg Şatosu’nun muhteşem sarayını ve bahçelerini gezmekten daha keyifli ne olabilir?

17. yüzyılda Kraliçe Sophie-Charlotte adına eşi Kral III. Friedrich tarafından yaptırılan şato, Fransız stili bahçesi ile de göz kamaştırıyor. Özellikle çocuklu aileler için en cazip gezi alternatiflerinden biri olan Zooloji Bahçesi ve Akvaryum, Almanya’nın en eski hayvanat bahçesi. Grünewald, yani Yeşil Orman ise hem doğayla baş başa kalmak hem de bisiklet, yürüyüş ve binicilik için bulunmaz bir nimet.

24 SAAT EĞLENCE!
Berlin eğlencenin her türlüsüne davetiye çıkaran bir şehir. Çılgın gece kulüpleriyle hatırı sayılır bir şöhreti olan kentteki en ilginç yerlerden biri, kitsch mekân Clärchen’s Ballhaus. Daha asi bir tarza hitap eden Schönhauser Allee ve gay kulübü Das Haus B, farkıyla fark edilen mekânlardan. Gece kulüplerinden festivallere, caza dair her türlü deneye tanıklık edebileceğiniz Berlin’de ATrane, meraklılarının mutlaka uğraması gereken adreslerden. Herbie Hancock, Wynton Marsalis gibi uluslararası caz şöhretlerinin sahne aldığı kulüpten başka sonbaharda iki caz festivali şehri neşelendiriyor. JazzFest Berlin ve Total Music Meeting, not edilmesi gerekenlerden...