İnsanlar bütün kış tatil hayali kurup yazın pahalı otellere akın ediyor. Üstüne üstün dinleneceği yerde açık büfenin önünde yemek kuyruğuna giriyor, havuz kenarında plastik şezlonguna zar zor yer buluyor yani kalabalıktan kaçayım derken kalabalığın göbeğine düşüyor. Oysa Türkiye’de pek kimsenin bilmediği o kadar çok kamp alanı var ki. Üstelik yanında ne istiyorsan götür; ultra her şey dahil, hem kafanı kaldır bak milyonlarca ‘yıldızlı tatil’. Rahatına düşkün olanı bile cezbedecek rotalar var. Sizin için huzur rotalarını bulduk tüm detayları yazdık. Kamp acemilerine de tüyolar bizden! HT Cumartesi'nden Serdar Yazıcı'nın haberi...

Hızır Kamp - Balıkesir

Kaz Dağları’nın Kirişlik Vadisi eteğinde yer alan bu kamp alanı bütün ihtiyaçlarınızın karşılandığı sakin bir yer. Burada Zeytinli Çayı’nın serin sularında yüzebilir, yoga ve meditasyon gruplarıyla sakin bir gün geçirebilirsiniz. Türkiye’den belli yoga okullarıyla çalışıyorlar. Kamp ücretine gelecek olursak; kendi çadırınızla geliyorsanız kişi başı günlük 95 TL, 2 ve 3 kişilik ağaç evler kişi başı günlük 125 TL. Banyo ve tuvaletin oda içinde olduğu taş ve ahşap evler ise günlük 175 TL. Unutmadan, mutlaka rezervasyon yaptırın çünkü burası telefonla bile rezervasyon almıyor. Web sitesinden form doldurmanız gerekiyor. 15 yıldır bu işletmede çalıştığını söyleyen Hasan Saltuksoy, “Burası bizim evimiz. Elimizden geldiği kadar keyfini sürdürmek istiyoruz” diyor ve Kaz Dağları’nın akıcı enerjisiyle dinleneceğinizi belirtiyor. Buraya giderseniz mutlaka alan kılavuzuyla birlikte dağı da dolaşın.

Gökçetepe Tabiat Parkı - Edirne

Edirne’nin Keşan İlçesi’nde Gökçetepe Köyü’ndeki bu tabiat parkı işletme bakımından yetersiz ama doğası, denizi ve İstanbul’a yakınlığı cezbedici. İstanbul’dan 4.5 saat uzaklıkta. Ben burada kamp yapmaya gittiğimde denize girmek için kimsenin olmadığı koyları tercih ediyorum. Avlanma yasağının olmadığı dönemde balık da tutabilirsiniz. Tabii bunun için birazcık açılmanız gerekiyor. Kamp alanı içerisinde restoran, kafe, banyo, duş, elektrik gibi birçok şey var. Arabanız için günlük 25 TL ve çadır başına 45 TL veriyorsunuz. Çadırın boyutu önemli değil.

Şahinkaya Kanyonu - Samsun

Samsun Vezirköprü’ye bağlı Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmak üzerinde bulunuyor. 1.5 kilometre uzunluğundaki bu kanyon Türkiye’nin ikinci büyük su kanyonu. Burada genellikle sporcular kamp kuruyor. Tesisleşme tam olarak yok. En büyük sıkıntı su. Kamp için gittiğinizde gözünüz teknelerde olsun, suya ulaşacağınız tek kaynak onlar. Burada kamp kurduktan sonra tekne turlarına katılabilir, kanyonun tepesine çıkıp doğanın güzelliğine kendinizi bırakabilirsiniz. Çünkü burası tekne turu yapılabilen ender kanyonlardan biri. 324 metre yüksekliğe ve yaklaşık 80 metre su derinliğine sahip. Tabii seyir terası da yok, o yüzden dikkat! Yakın köylerde kuzu çevirme yiyebilirsiniz. Önceden sipariş vermeli. Kanyonda kano kullanan sporcular var, bu keyfi tatmak için maalesef kendi kanonuzu kendiniz getirmelisiniz.

Mugada Plajı - Bartın

Burası Bartın’da yer alan, doğal güzelliğiyle dikkat çeken bir yer. Yemyeşil doğası ve meyve ağaçlarının bolca olduğu bu alanda Mugada Plajı’nda ücretsiz şekilde çadır kurabilirsiniz. “Elektriğe, suya daha kolay ulaşmak istiyorum” diyorsanız o zaman Bartın İl Özel İdaresi’nin Mugada Tesisi’nde kalabilirsiniz. Burada bungalov ev daire başına 150 TL. 2 kişilik yatak ve 1 çekyat bulunuyor, zorlarsanız 4 kişi kalabilirsiniz. Kamp alanı ise çadır için 25, karavan için 35 TL. Günlük 7 TL de çadır ve karavan başına elektrik ücreti var. Kamp alanı, bayram için bugün ve yarın ücretsiz.

Zindan Şelalesi - Kırklareli

Kırklareli’ndeki Zindan Şelalesi’nde kamp kurmak biraz profesyonellerin işi. Kaybolma olasılığınız yüksek, navigasyona güvenmeyin. Burayı mutlaka karış karış keşfedin. Ormanda yürümek ve 7 metre yükseklikten akan şelaleyi izlemek size huzur verecektir. Her türlü olasılığa karşı önleminizi alın.

KAMP KURMA DERSİ 101

Mutlaka deneme yapın

Çadır kurmak önceden bir hayli zordu. Artık her çadırın kullanma kılavuzu var. Gerçi birçok kez çadırını kuramayan veya toplayamayana rastladım ama siz en iyisi çadırınızı gitmeden 1 kere kurma denemesi yapın. Bunun için size en yakın parkı seçebilirsiniz. Eksik parçaların olup olmadığını kontrol edin. Çadırın demirleri ve çadır sabitleyicileri unutmayın!

Çadırın zemini önemli

“Burası harika!” deyip çadırı hemen kurmayın. Düz ve rahat bir zemin bulun. Yağmur yağma olasılığına karşın çukurlardan uzak durun. Çadır kurduğunuz yer bir tesisin içerisindeyse tuvalet güzergâhı olmadığından emin olun. Koku ve gece tuvalete giden kampçılardan rahatsız olabilirsiniz.

Kamp listesi yapın

Yiyeceğinizden giyeceğiniz şeylere kadar mutlaka bir liste yapın. Yanınıza alacağınız şey aklınıza gelmiş olabilir ama çantanıza almamış olma olasılığınız yüksek. Listeyi tek tek kontrol edin. 

Hava durumuna uygun çadır seçin

Kampı çok da ucuz tatil olarak görmemelisiniz. Evet, ucuz bir çadır ve eldekilerle tatil yapılabilir ama tatiliniz berbat olmaması için hava durumunu mutlaka göz önünde bulundurun. Kamp alanlarında özellikle ormanlık alanlarda kısa süreli de olsa yağmur yağma olasılığı yüksek. 5 dakikada her şeyiniz ıslanmasın! Bir de 2-4 kişilik çadırlara güvenmeyin, boylarına ve genişliklerine mutlaka bakın. Kibrit çöpü gibi yatmanın lüzumu yok.

Kamp eczanesi

Bazen ufak bir baş ağrısı bile canınızı sıkıp tatilinizi mahvedebilir. “Ağrı kesicisi olan var mı?” sorusunu sormak için yanlış bir yerde olabilirsiniz. Ağrı kesici, yara bandı, sargı bezi, acil durum battaniyesi gibi şeylerin olduğu bir ecza dolabını mutlaka yanınızda bulundurun.

Alternatif Rotalar

✓ Serçe Limanı - Muğla
✓ Salda Gölü - Burdur
✓ Çobankaya Kamp Alanı - Uludağ/Bursa
✓ Aperlai-Üçağız - Antalya
✓ Yedigöller - Bolu
✓ Yenice Ormanları -  Karabük
✓ Ada Camping - Ayvalık
✓ Bozcaada Camping - Çanakkale
✓ Kabatepe Orman Kampı - Çanakkale
✓ Kapıdağ Yarımadası – Balıkesir
✓ Bozcaarmut Göleti - Bilecik
✓ Pürenli Yaylası - Bolu

Kampta ne yiyip içmeli?

Kamp deyince herkesin aklına mangal gelir. Ancak sadece izin verilen yerlerde yapılması gerek. Tabii mangal konusunda çok iyi değilseniz ve vaktinizin büyük bölümünü ateş yellemekle geçirmek istemiyorsanız daha pratik şeyler yemelisiniz. İlle de “Mangal yapacağım” diyorsanız daha kolay pişen sucuk, sosis gibi etleri tercih edin. Portatif ocaklar hayat kurtarıyor. Sürekli aynı şeyi yemek istemiyor ve mangalla da uğraşmak istemiyorsanız mutlaka götürün. Sabah için zeytin, peynir, domates... Temiz hava yeme isteğinizi artıracaktır. Ara öğünler için kuruyemiş, bisküvi ve bol bol meyve götürün. Alüminyum folyo ile birçok şeyi pişirebilir ve ısıtabilirsiniz. Aynı zamanda saklama için de kullanabilirsiniz.