Dondurma Günü'nüz kutlu olsun. Dondurmacıya gidip iki top dondurma yiyerek ya da evde kendi dondurmanızı yaparak bu tatlı günü kutlayabilirsiniz.

Dondurma bir zamanlar hükümdarları ve aristokrasiyi serinleten özel bir ikram olsa da, teknolojinin ve soğutucuların gelişmesiyle artık her evin favorisi haline gelmiş durumda. Günümüzde her meyveyle her damak tadına uygun her yaştan insanı tatmin edecek çeşidi yapılıyor.

Bugün dondurma birçok kültürün ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Küreselleşme, Japonya'nın mochi dondurmasından İtalya'nın kremalı gelatosuna ve Türkiye'nin maraş dondurmasına kadar çok sayıda tat ve çeşidi beraberinde getirmiş. Her ülke bu klasik lezzete kendine özgü bir yorum getirmiş ve ortaya keşfedilecek çok çeşitli tatlar ve dokular çıkmış.

Dondurmanın tarihi, insanlığın yeniliğe olan sevgisinin kanıtı gibi. Eski köklerinden, bugün tadını çıkardığımız sınırsız çeşitlilikteki tatlara ve formlara doğru evrilerek dünya mutfağının en önemli ve en popüler tatlısı haline gelmiş.

İlk dondurma nasıl yapıldı?

İlk dondurma nasıl yapıldı?

Dondurmanın tarihi çok eskilere dayanır ve tek bir mucidi yoktur; çoğu kültür soğutulmuş veya meyveli ve buzlu bu yiyeceğin erken bir versiyonunu yapmıştır.

Aztekler, 15. yüzyılda dağların tepelerinden aldıkları karları, yemeklerini ve içeceklerini soğutmak için kullanırken, Peru ve Kolombiya’daki Andres dağlarındaki karlar da soğutma amaçlı kullanılmıştır. History Channel, soğutulmuş ya da dondurulmuş süt ürünlerine dair en eski kayıtların en az M.Ö. 4000 yılına dayandığını bildiriyor. En yaygın olarak anlatılan dönem ise M.S. 618-907 yılları arasında Çin'deki Tang hanedanlığı dönemi. Çin'deki Tang hanedanlığı; kafur, manda sütü ve pirinç karışımlarını dondurarak yanlışlıkla dondurmayı icat etti. Daha sonra Arabistan, İran ve Anadolu’ya geçtiği biliniyor. Persler MÖ 500 civarında buzu üzüm suyu, meyve suyu ve diğer tatlı tatlarla karıştırarak bastani adı verilen dondurma benzeri bir lezzete çevirdiler.

Dondurmanın Avrupa'ya geçişi

Dondurmanın Avrupa'ya geçişi

Büyük İskender yürüyüşe çıkarken yanında her zaman çilek, meyve, bal ve sütle karıştırılmış dağ karı bulundururdu. Bu tatlı, askerlerin susuzluklarını gidermelerine yardımcı olur ve sıcak koşullarda onlara güç verirdi. Bu tatlıyı dondurmanın ilkel bir biçimini olarak kabul edersek dondurmayı İskender’in keşfettiğini söylemek de mümkün.

Dondurmanın Avrupa'ya geçişi, 13. yüzyılda Çin’i ziyaret eden Marco Polo sayesinde oluyor. Çin'de tüketilen sütlü buzlu içeceği Venedik’e götürüyor ve dondurulmuş tatlılar fikrini ortaya atıyor. 16. yüzyılın başlarında İtalya’da “water ice” adı verilen bir çeşit dondurmanın yapıldığı belirtilmiş. Araştırmacılar İtalya’da sütün balla karıştırıldıktan sonra dondurulduğunu belirten 1560 tarihli bir belgeden bahseder. İtalyan aşçıların elinde kendi kültürlerine ve damak tatlarına göre yeniden şekillenen dondurma giderek günümüz lezzetine daha yakın bir hal alıyor. Fransa'ya adım atışı Catherine de Medici sayesinde oluyor. 1676 yılında Paris’te 250 civarında dondurmacının bulunduğu tahmin ediliyor. Amerika’ya ise Thomas Jefferson tarafından 1700 yılında İngiliz kolonileri aracılığıyla girmiş.

Türklerde dondurma

Türklerde dondurma

Dondurmanın Türklerdeki gelişimi hakkında en önemli bilgileri Kâşgarlı Mahmud'un yazdığı Divan-ı Lügati’t Türk'ten öğreniyoruz. Kâşgarlı, Türklerde kayısının, eriğin, şeftalinin sıkılıp suyundan şerbet yapıldığını, bu şerbetin özellikle yaz aylarında dondurularak tüketildiğini kitabında anlatmıştır. Türklerin yaşadığı iklim serin olsa da yaz mevsiminde hava sıcaklığı yükselmiştir. 17. yüzyıldan itibaren saray sofrasından topluma taşınan dondurma ününe ün katarak evlerden sokaklara taşınıyor.

Günümüzde de Maraş dondurması olarak adlandırılan dondurma, dünyadaki örneklerinden çok farklıdır. Yakın bir zamana kadar klasik yöntemle, yani kol gücüyle hazırlanan bu dondurmanın bir özelliği bıçakla kesilecek kadar sert olmasıdır.

Sorbe, sorbet, sorbetto

Dondurmanın sütsüz ve yumurtasız, meyveyle veya hafif alkolle yapılanına, yani geçmişte kardan yapılan tatlıya en fazla benzeyenine bugün sorbet (sorbe) deniyor.
İtalyan dilinde sorbetto; İngiliz dilinde sorbet, Fransız dilinde sorbe olan bu buzlu tatlı, kimi kaynaklarda 15. yüzyılda Türklerin meşhur şerbet içeceğinin Venedikli tacirlerce ilgi ile karşılanması ve İtalyan mutfağına girmesiyle şerbetten sorbettoya dönüştüğü belirtilir.
Teknoloji harikası dondurma

Teknoloji harikası dondurma

Düşündüğünüzde, dondurma sadece bir mutfak harikası değil, aynı zamanda teknolojik bir harikadır. Soğutmanın icadından çok önce icat edilen bu soğuk ferahlatıcı tatlı, en başta hali vakti yerinde olanlar için nadir bulunan bir lezzetti.

Bu aşırı sıcaklarda serinlemenin bir yolunu bulmak için dondurucuya bakarken, yenilikçi düşünceleriyle bugünkü keyfimize katkıda bulunan birkaç kadının altını çizmek istiyorum: Nancy Maria Johnson, 1843'te, elle çalıştırılan dondurma dondurucusu için ilk patenti alan kadın olarak tarihe geçmiş. Aşçılık okulu sahibi ve 4 yemek kitabı yazarı Agnes Bertha Marshall ise dondurma külahını bulmuş ve kitaplarında tarifini vermiştir.

1851 yılında ABD'de ilk dondurma salonu açıldı. Ticari soğutmanın 20. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanması, dondurmanın üretimini ve dağıtımını daha da yaygınlaştırarak yerini sağlamlaştırdı. Sanayileşmesiyle birlikte, modern tarihin en çok arzu edilen tatlısı haline geldi.

Dondurma hakkında bilmediğiniz gerçekler

Dondurma hakkında bilmediğiniz gerçekler

Dondurma hakkında daha önce duymamış olabileceğiniz bazı harika bilgiler bulduk. Bu meşhur tatlı hakkındaki bilginizi artırmak istiyorsanız, aşağıdaki eğlenceli gerçeklerden bazılarına bir göz atın!

*Sadece 4 kilo dondurma üretmek için 12 kilo süt gerekir
*Bir top dondurmayı bitirmek için ortalama 50 defa yalarsınız
*World Atlas'a göre Yeni Zelanda her yıl kişi başına 28,4 kilo dondurma tüketerek birinci, 20,8 kilo ile ABD ikinci, 18 litre Avustralya üçüncü sırada.
*En popüler dondurma aroması vanilyadır, onu çikolata ve ardından çilek takip eder.
*İlk dondurma külahları 1904 yılında üretilmiş
*Çikolatalı dondurma vanilyadan önce icat edilmiş

*George Washington ve Thomas Jefferson'ın dondurma aşkıyla yanıp tutuştuğu, malikanelerini dondurma makineleriyle donattıkları söyleniyor. Thomas Jefferson, Amerika'daki ilk dondurma tarifiyle tanınıyor.
*İlk yazılı dondurma tarifi 1665 tarihli bir tarif kitabında bulunmuş
*Endüstriyel dondurma üretimi ilk defa 1851 yılında ABD'de başlamış
*Dünya çapında toplam 12 farklı dondurma türü var: İranın bastani sonnati, Türklerin Maraş dondurması, Hindistan’ın dondurmamsı soğuk tatlısı kulfi, kremadan daha çok süt içeren yoğun aromalı İtalyan işi dondurma gelato, ABD'deki frozen custard'ı, İtalya'nın Affogato'su, Filipinlerin peynirli dondurması, Japonların geleneksel mochi dondurmasıdır.
*En garip dondurma çeşitleri: Avokadolu, sarımsaklı, biberli, meyan köklü, peynirli ve pastırmalı
*Dondurmanın baş ağrısı yapması veya bilinmeyen adıyla “beyin donması”; damağınızdaki sinir uçlarının beyninize ısı kaybı mesajı göndermesinin bir sonucu
*En fazla dondurma üretimi ABD'ye aittir.
*Genellikle Pazar günleri bir dondurma dükkanının en kârlı günüdür.

Dondurmanın binbir hali

Sadece lezzet olarak değil sunum olarak da pek çok değişim geçiren dondurma ilk olarak 1904 yılında külahta servis ediliyor. 1920'li yıllarda ise ilk çubuklu dondurma üretiliyor. Her coğrafyanın kendine özgü meyve ve baharatlarla bir araya getirip birbirinden farklı tatlara büründürdüğü dondurma, belki de her damak tadına hitap edebildiği için bu kadar çok seviliyor.

Bir avuç Çinli aristokratın zevk aldığı basit bir kar ve süt karışımından, dondurma dünya çapında milyarlarca kişinin sevdiği bir ikram haline geldi. Bir sonraki dondurma kaşığının tadını çıkarırken, bu tatlıyı kasenize veya külahınıza getiren uzun ve büyüleyici yolculuğu hatırlayın.

Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

BU EKRANI KAPATMAK İÇİN TIKLAYIN!

YORUMLAR

Lütfen yorum alanını boş bırakmayınız.
Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!