Orta Vadeli Program’da (OVP) 2024 yılı enflasyonu yüzde 41,5, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi ise yüzde 3,5 olarak tahmin edildi. Enflasyon ve büyüme tahminler doğrultusunda gerçekleşirse emeklilik dilekçesini 2024 yılında verenler ile 2025 yılında verenlere bağlanacak emekli aylığı arasında yüzde 32 oranında fark ortaya çıkacak. Enflasyon tahminlerin üzerinde çıkarsa fark azalacak. Ancak, 2024 yılı enflasyonu tüm tahminleri aşarak yüzde 50 çıksa bile 2024 ile 2025 yılları arasındaki söz konusu fark yüzde 26’dan fazla olacak.
SORULARINIZ İÇİN: [email protected]
Farkın neden kaynaklandığına ilişkin ayrıntıları daha önce detaylıca yazdık. Tekrar etmeye gerek yok. Emekliliğe hak kazanmış ancak henüz çalışmaya devam eden yüzbinlerce kişi, bu konudaki yazılardan sonra emeklilik kararı almaya başladı. Bunun üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ortaya çıkacak farkın giderilmesi için bir çalışma başlattı.
Bakanlığın çalışma başlattığının duyulması üzerine vatandaşlar dilekçe kararlarını beklemeye aldılar. Düşüşten etkilenmemek için özel sektörde çalışanların 31 Aralık 2024 tarihine kadar zamanı bulunuyor. Kamuda çalışan işçiler ise ücretini ayın 1’inde alanlar 31 Aralık 2024, ücretini ayın 15’inde alanlar ise 14 Ocak 2025 tarihine kadar dilekçe verdiklerinde düşüşten etkilenmeyecekler.
TÜRK-İŞ’E GÖRE FARK 6 YILDA KAPATILABİLİR
İşçilerin emeklilik sürecinde karşılaştığı sorunlara ilişkin Okan Güray Bülbül, Barış İyiaydın ve Nergis Şimşek tarafından hazırlanan TÜRK – İŞ raporunda, 2024 yılında emekli olmayanların, aylıklarında meydana gelecek düşüşü 6 yıl daha çalışarak 2031 yılında kapatabilecekleri hesaplandı. Rapordaki projeksiyona göre, 2030 yılında emekli olanlara bağlanacak emekli aylığı bile 2024’te emekli olanların altında kalacak.
YETKİLİLER NE DEDİ?
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 2025 yılında emekli olanlara, 2024 yılında emekli olanlara göre daha az aylık bağlanacağına yönelik sorular üzerine, 28 Eylül 2024 tarihinde şöyle dedi:
“Şu anda kanun teklifi haline gelmiş bir şey yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bu konuda çalışmalarını devam ettiriyor. 2024 ile 2025 arasında enflasyondan kaynaklı nasıl bir etki ortaya çıkabilir, bunun bir rapor haline getirilmesi lazım. Ona yönelik olarak da hakkaniyetli, orta bir çözüm ortaya konabilir. Ama şu anda bunun sayısal bir veri olarak nelere tekabül ettiğine dair bir veri yok. Bunlar ortaya çıktıktan sonraki aşamada Bakanlık bürokrasisiyle de görüşerek belli bir noktaya ulaşabiliriz.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıklan ise 30 Eylül’de yapılan kabine toplantısı sonrası gazetecilerin, “2024 yılında emekli olacaklar ile 2025 yılında emekli olacakların aylıkları arasında oluşacak farkla ilgili bir çalışmanız var mı? Kamuoyunda konuşulan bazı formüller var, bunlarla ilgili bir netlik var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bir netlik yok, ekiplerimiz çalışıyor, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile bir araya gelip görüşeceğiz.”
AK Parti Grup Başkanı Güler, Cuma günü Savunma Sanayi Fonu’na katkı payı alınmasına ilişkin kanun teklifi ile ilgili açıklama yaparken konuyla ilgili soru üzerine şöyle dedi:
“Kamuoyunda, 2024 yılı içerisinde emekli olacaklarla, 2025'te ya da sonraki yıllarda emekli olacaklar arasında enflasyondan kaynaklı maaş farklılıkları doğar mı, doğabilir mi şeklinde endişeler vardı. Bakanlığımızın buna yönelik çalışması vardı. Son aldığımız bilgilere göre yaygın bir durumun olmadığını, geçmiş yıllardaki maaş bağlama oranları, kriterleri, usulleri, çerçevesi ne ise aynı şekilde devam ediyor. Şu anda o dediğimiz riskler herhalde bazıları için duyum şekliyle kalmış durumda. Bize, farklılığın oluşacağına dair rapor ulaşmadı. Şu anda elimizde itiraz sebebi, olumsuzluk sebebi olarak gelen raporumuz olmadı ama incelemeler devam ediyor.”
TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise ortaya çıkan fark konusunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın A’dan Z’ye her şeyi bildiklerini vurguladı. Atalay, yılbaşına kadar bir değişiklik olmazsa çok sayıda kişinin emekli olacağına dikkat çekerek, “Bunu devlet de zor karşılar. (Emekli olacak kişilerin) Bunun kıdem tazminatları var. Azımsanmayacak şekilde talep var” diye konuştu.
DÜZENLEME KONUSUNDA TEREDDÜT VAR
Emekli aylığındaki düşüşten etkilenenler iki gruba ayrılıyorlar. Birincisi, emeklilik koşullarını yerine getirmiş ve bu yılın sonuna (kamu işçileri için 15 Ocak 2025 tarihine) kadar dilekçe verdiklerinde hemen emekli olabilecek kişiler. Bu gruptakiler, 2024 yılı emeklisi olacak şekilde dilekçe verdiklerinde düşüşten etkilenmeyecekler.
İkinci gruptakiler ise 2024 yılı sonu itibarıyla henüz emeklilik koşullarını yerine getirmemiş kişiler. Bunların bir kısmı 2025, 2026 yılı gibi yakın tarihte, bir kısmı ise daha uzun süre sonra emekliliğe hak kazanacak. Düzenleme yapılmadığı takdirde bunların düşüşten kurtulma şansları olmayacak. Bu kişilerin emekli aylıkları 2024 yılındaki düzeye tekrar ancak 5-6 yıl sonra gelecek. Söz konusu süreyi boşa çalışmış olacaklar. İleride daha düşük aylıkla emeklilik yaşamına adım atacaklar.
Farkın ortadan kaldırılması konusunda kurumlar arasında görüş ayrılığı bulunuyor. Farkı giderici düzenleme yapılmasının bütçeye ilave bir yükü söz konusu değil. Bilakis düzenleme yapılmazsa kısa vadede bütçeye ilave yük doğacak. Çünkü düzenleme yapılmazsa bu kişiler zaten emekli olacakları için düşüşten kurtulacaklar.
Farkı giderici düzenleme yapılmamasının uzun vadede bütçeye faydası olacak. Çünkü devlet emeklilik koşullarını henüz yerine getirmemiş 19 milyondan fazla SSK ve BAĞ-KUR’lu vatandaşa ileride emekli olduğunda daha düşük aylık ödeyecek.
Düzenleme yapılmadığı takdirde, devlet vatandaşına karşı ortaya çıkan fırsatı değerlendirmiş olacak. Elbette bunun vatandaşlar üzerinde olumsuz etkileri görülecek. Her ay e-Devlet’e girerek, emekli olduğunda kaç lira aylık alacağını kontrol eden vatandaşlar 2025 yılında aylıklarındaki düşüşü görünce sosyal güvenlik sistemine olan güvenlerini kaybedecek.