TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, yönetim kurulu üyeleri ve sendika başkanlarının katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Atalay, temmuz ayında TÜRK- İŞ, HAK – İŞ ve DİSK ile yaptıkları ortak toplantıda işçilerin sorunlarının çözümüne yönelik yol haritasını ortaya koyduklarını, üç aydır bu yol haritasına göre hareket ettiklerini söyledi.
Aylardır “zordayız” temasıyla illerde miting ve toplantılar yaptıklarını, gelecek hafta pazar günü de Ankara’da büyük miting yapacaklarını belirten Atalay, Ankara dışından 2 bin otobüs geleceğini, mitingte emekli, asgari ücretli, taşeron işçilerin de konuşacağını anlattı. Atalay, İşçinin alım gücünün düştüğünü belirterek, “Para yoksa evde huzur yok. Bedeli hep biz ödüyoruz biraz da başkaları ödesin” diye konuştu.
“Maliye Bakanı’nın önünde eylem yaptık duydu mu duymadı mı bilmiyorum. Ama önümüzdeki günlerde göreceğiz duymuş mu duymamış mı?” diyen Atalay, aylardır yaptıkları çağrılara rağmen sorunların çözümüne yönelik bugüne kadar müspet dönüş görmediklerini kaydetti. Atalay, meseleler çözüm buluncaya kadar ülke gündemine taşımaya devam edeceklerini dile getirdi.
"ORTA TABAKA KALMADI"
Türkiye'de 30 milyona yakın 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alan çalışan olduğunu vurgulayan Atalay, "Bunlar emekli, asgari ücretli; aşağı yukarı ülkenin yarısı. Son yıllarda zengin, daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar, daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyor" dedi.
“ASGARİ ÜCRETİ ERKEN KONUŞUNCA KİRAYA, MARKETE ZAM GELİYOR”
Ergün Atalay, asgari ücret tartışmalarının erken başlamasından yakındı. Yeni asgari ücreti işçilerin bir kısmının 1 Şubat’ta, bir kısmının da 15 Şubat’ta alacağını vurgulayan Atalay, asgari ücret dört ay evvel konuşulmaya başlayınca ev kiralarına, marketteki ürün fiyatlarına zam yapıldığını söyledi. “Asgari ücreti dört ay evvel konuşmanın kimseye faydası yok, zamlara faydası var” diye konuştu.
Atalay, işveren kesimince asgari ücret zammının yüzde 30’u aşmaması gerektiğine ilişkin görüşlerin sorulması üzerine, asgari ücretin tespit sürecinde işçilerin sözünün geçmemesinden yakındı. Türkiye’de işçilerin sadece yüzde 14’ünün sendikalı olduğuna dikkat çeken Atalay, “Güç patronların, zenginlerin elinde. Görevini yapan işveren, görevini yapan zengin de var ama sayıları çok az. Bizi 17 bin liraya, 20 bin liraya çalıştırmak isteyen zenginler var. Onlar kendi çocuklarına bu maaşları versinler. Elinden gelse kuru ekmeğe, çorba parasına işçi çalıştıracak zihniyette işverenler var” diye konuştu.
“EMEKLİ AYLIĞINDAKİ DÜŞÜŞ ÖNLENMEZSE KAYBIMIZ BÜYÜK OLUR”
Ergün Atalay, emeklilik dilekçesini 2024 yerine 2025 veya daha sonraki yıllarda verenlerin emekli aylığında yaşanacak düşüşle ilgili soruları yanıtladı. Emekli aylığındaki düşüş önlenmezse işçilerin çok büyük kaybının olacağını belirten Atalay, bu konuda üyelere “Kanun değişmezse kaybınız var. Değişirse mesele yok” uyarısında bulunduklarını anlattı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının değişikliğe müspet baktığını ama Maliye Bakanlığı’nın olumsuz yaklaştığını kaydeden Atalay, “Her şeyi paraya, enflasyona bağlayamazsınız. Enflasyonu denk getireceğim diye ülkeyi uçuruma götürmenin anlamı yok” diye konuştu.
Kanun çıkmazsa birçok işyerinde kritik görevler yapan teknik elemanların çoğunun emekli olacağını belirten Atalay, toplantıdaki sendika başkanlarına üyelerinin ne kadarının emekli olacağını sordu.
TÜRK – İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, kanun değişmezse, başkanlığını yaptığı YOL – İŞ üyesi 40 bin işçiden yaklaşık 10 bin işçinin emekli olacağını söyledi.
Atalay, gündemlerindeki sorunlar için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştüğünü ama Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmediğini belirterek, “Zaten onun dünyaya bakışını biliyorum, o yüzden görüşmedim” dedi.