İsviçre'de yenilenebilir enerji alanında atılıma geçen ve yine Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası bu çalışmalarına daha da hız veren ülkelerden biri.
İsviçre'nin en büyük yenilenebilir enerji kaynağı ise yüzde 62'lik payı ile onlarca yıldır elektrik üretmek için kullanılan hidroelektrik enerji. Ancak ülkede rüzgar ve özellikle güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları da kullanımını teşvik etmek için ölçeklenen önlemler sayesinde son yıllarda önemli bir artış gösteriyor. Ülke 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji projelerini hızlandırmayı amaçlayan bir yasa teklifini de yakın gelecekte onayladı.
Haberturk.com'un yenilenebilir enerji üzerine özel serisi 'Yenilenebilir Avrupa'nın yeni bölümünde konuğu ise İsviçre oldu.
İsviçre Başkonsolosu Philippe Brandt Türkiye'de göreve başlamasının ardından verdiği ilk özel röportajda Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'ye ülkesinin enerji projelerininin yanısıra Türkiye ile İsviçre arasındaki işbirliği alanları ve yarın başlayacak Swiss Day hakkında da ayrıntılara yer verdi.
Türkiye ile İsviçre arasındaki enerji işbirliği ve yatırımları son dönemde özellikle yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik projeleri etrafında gelişiyor. İsviçre, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik küresel çabalarda öne çıkan ülkelerden biri olarak Türkiye'yle bu alanda işbirliğini derinleştirme eğiliminde.
İsviçre, enerji üretiminde hidroelektrik gücüne büyük önem veriyor. Başkonsolos Brandt, ülkenin hidroelektrik üretiminin İsviçre'nin toplam elektrik üretiminin yüzde 62’sini oluşturduğunu belirterek bunu bir anlamda doğruluyor.
Dağlar ve Alpler sayesinde bu alanda önemli bir avantaja sahip olduklarını söyleyen Brandt, hidroelektrik sektöründe modernizasyonun kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak "Hidroelektrik enerji, daha da geliştirilmesi, yeni teknolojilerle modernize edilmesi gereken bir alan. İsviçre inovasyon konusunda bir lider ve yeni projelerle modernize edilmiş tesisler inşa ediyoruz" diye konuştu.
İsviçre'nin yenilenebilir enerji alanındaki çabalarında Ar-Ge'nin büyük bir rol oynadığını ifade eden Brandt, hükümetin bu sektördeki inovasyonu desteklemek için girişimlere fon sağlayan bir kurum olan Innosuisse'e sahip olduğunu belirtti.
Bu kurumun, enerji verimliliğini artırmaya yönelik projelere yatırım yaptığını ifade eden Brandt "Ar-Ge sadece enerji sektöründe değil genel olarak son derece önemli bir araç. İsviçre hükümeti için de çok önemli bir araç. Innosuisse, girişimlere fon sağlayarak enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynaklar konusunda araştırmalar yürütüyor" dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı, kuşkusuz Avrupa’da enerji güvenliği tartışmalarını hızlandırdı. İsviçre de bu noktada harekete geçen ülkelerden biri oldu.
Gelişmelerden etkilenen İsviçre bu noktada enerji stratejisini yeniden gözden geçirdi. Brandt bu aşamada savaşın etkilerinin ötesinde bunun İsviçre'yi daha yeşil ve verimli ekonomilere geçişi hızlandırma yönünde etkilediğini de ifade ederek "Ukrayna’daki savaş, daha yeşil ve daha verimli ekonomilere geçişi hızlandırma ihtiyacını beraberinde getirdi. İsviçre hükümeti, kıtlık durumunda kullanılmak üzere bir hidroelektrik rezervi oluşturdu" diye konuştu.
İsviçre’nin Türkiye ile yenilenebilir enerji alanında işbirliği yaptığını belirten Brandt, bu işbirliğinin özel sektör ve araştırma alanlarında olduğunu söyledi. Hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisi gibi alanlarda iki ülke arasındaki işbirliğinin genişletilebileceğini ifade eden Brandt "Her iki ülkede de özel şirketler arasında araştırma, ticaret ve teknoloji transferi konularında halihazırda bir işbirliği mevcut. Hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisinde bu işbirliğini genişletmek mümkün" diye konuştu.
Brandt ayrıca şu ifadelere yer verdi:
"Hidroelektrik zaten bir örnek ama güneş ve rüzgar enerjisi Türkiye'de büyük bir alan. Ve bu alanda da bir işbirliğini artırmak mümkün. Ar-Ge, işbirliğinin mevcut olduğu bir başka örnek ancak bu işbirliği artırılabilir. İsviçre'de mükemmel teknik enstitülerimiz var. Örneğin Zürih'te araştırma ve geliştirme alanında çok çok güçlü École Polytechnique Fédérale de Lausanne var. Daha önce bahsettiğim hidroelektrik de başka bir alan. Gelecek için güneş ve rüzgar enerjisini düşünebilirsiniz. Bu da yine umut vaat eden bir gelişme alanı olabilir. Enerji verimliliği ve akıllı şehirler, bir şehri nasıl daha yeşil bir şekilde yönetebileceğiniz kısmı ve elektrikli mobilite gibi konular…"
Enerji alanının yanısıra İsviçre, İstanbul'da gastonomiden sanata, ticaretten eğitime kendi kültürü ve işlerini tanıtmak için Swiss Day etkinliğini de düzenliyor.
Bu yıl üçüncüsü 20- 21 Eylül tarihlerinde Yapı Kredi bomontiada'da gerçekleşecek olan etkinlikten bahseden Brandt, etkinliğin gençlere kariyer fırsatları sunmayı da amaçladığını söyledi.
Etkinlikte İsviçre gastronomisi, müzik ve çeşitli kariyer panelleri yer alacağını ifade eden Brandt, etkinliği ve etkinliğin temasını ise şöyle özetledi:
"Bu yılki İsviçre Günleri'nin sloganı ‘Gelecekteki Yolunuzu Tasarlayın – Eğitim, Deneyim, Kariyer’. Amacımız, Türkiye'deki gençlere kariyerleri için fikir verecek bir platform sunmak. İsviçre Başkonsolosluğu, İsviçre Ticaret Odası ve konsolosluk bünyesinde faaliyet gösteren Swiss Business Hub tarafından ortaklaşa düzenleniyor. İsviçre'de yaptıklarımızı örnek alarak, Türk gençlerinin geleceğe ve neler yapabileceklerine ilişkin bazı sorularını yanıtlayabilecek şirket ve kurumların yer aldığı stantlar da olacak. Ayrıca üst düzey bir kariyer paneli de düzenlenecek. İsviçre gastronomisi olacak, müzik olacak. Çok güzel bir etkinlik olacak."
* Haberin ek görselleri Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği'nin sayfasından alınmıştır.
