Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Diyarbakır’da. Kentte temaslarda bulunan heyet Narin’in kabrini ziyaret etti. Bakanlar Narin'in mezarına çiçekler bıraktı.
Narin Güran’ın kabir ziyaretinin ardından Diyarbakır Valiliği’ni ziyaret eden 3 bakan ortak basın açıklamasında bulundu. Burada bir konuşma yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Canilerin en ağır cezayı almaları için soruşturmanın takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç açıklamasını şöyle sürdürdü:
Az önce Narin kızımızın kabrini ziyaret ederek ona dualar ettik. Bir kez daha Narin kızımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Sadece Adalet Bakanı olarak değil aynı zamanda baba olarak huzurlarınızdayım. Buradaki amacımız Narinimize bu caniliği yapanların en ağır cezayla cezalandırılmasının takipçisi olmak ve olayı açıklağa kavuşturulmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hanımefendi bizlerle sürekli iletişim halinde oldu ve olmaya devam ediyor. Devletimizin tüm yetkili birimleri süreci takip ediyor. Bu olay caniler hesap verinceye kadar elimiz, gözümüz burada olacaktır. Şu anda Narin kızımızın canice öldürülmesiyle ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma titizlikle sürdürülmektedir. Adaletin tam ve eksiksiz şekilde yerini bulması için deliller, bulgular, tanık ifadeleri son derece dikkatli bir şekilde değerlendirilmektedir.
Fail veya faillerin en hızlı biçimde ortaya çıkarılması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır. Çocuklarımızı kötülükten korumak toplum olarak en büyük sorumluluğumuz ve önceliğimizdir. Onların korunması kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Bir çocuğa zarar vermek insanlığa zarar vermekle eşdeğerdir. Çocuğa karşı her türlü şiddet eyleminin önlenmesi, çocuk istismarının önüne geçilmesi her zaman hükümetimizin en temel önceliklerinden olmuştur. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hem soruşturma hem de arama faaliyetleri kapsamında yapılanlarla ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Narin kızımızın eve dönüş yolunda saat 15.15 sıralarında 4 arkadaşını takip ederek eve doğru yola çıktığı son görüntüsü sonrasında kendisinden haber alınamamıştır. Saat 20.15'te Jandarma Komutanlığı 20.50'de 112 Acil merkezi aranarak soruşturma işlemlerine, arama işlemlerine hızlı bir şekilde başlamıştır. 4 bin 656 personel, 23 dedektör köpek, 172 araç, 64 drone, 1 İHA, 5 yeraltı görüntüleme cihazı ile 75 kilometre kare alan, Jandarma timi, AFAD ekipleri 8 dere, 5 gölet, su kuyusu ve kanal aranmıştır. 51'i jandarma ve 11'i polis bölgesi olmak üzere arama yapılmıştır. 137 kamera incelenmiştir. 26 kişinin şüpheli 241 kişi tanık olmak üzere 267 kişinin ifadesi alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran, komşusu Nevzat Bahtiyar çıkarıldıkları mahkemece, çocuğa karşı kasten öldürme ve hürriyeti tahdit suçlarından tutuklanmıştır.
Van Kriminal Daire Başkanlığınca olayda kullandığı değerlendiren araçlar üzerinden alınan örneklerin kimyasal inceleme raporu beklenmektedir. Pet şişe, toprak, balçık ve taş parçalarının inceleme sonuçları beklenmektedir. HTS, mobese kayıtları Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan işlemler devam etmektedir.Narin kızımızından alınan doku örnekleri incelemek yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp ve diğer kısımları İstanbul Adli Tıp'a gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumundan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma titizlikle yürütülmektedir. Soruşturmanın selameti, adaletin gecikmeksizin tecelli etmesi için bazı hususlara dikkat çekmek istiyorum. Bu gizlilik delillerin karartılmaması, yok edilmemesi için çok değerlidir. Şüphelilerin taktik geliştirmesinin önüne geçmesi için çok kritiktir. Soruşturmanın adil şekilde ilerlemesi için hayatidir. Kamuoyunun haber alma hakkı önemlidir. Soruşturmanın gizliliği ve hukuki hassasiyetler mutlaka gözetilmektedir.Kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi yetkili merciler tarafından sağlanmaktır. Spekülatif bilgilere itibar edilmemesi adaletin tecelli açısından büyük önem arz etmektedir. Bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarda yanıltıcı ve asılsız bilgilere dayanan paylaşımlar yapıldığını görüyoruz. Bilgi kirliliğine neden olacak, adaletin tecellisine engel olabilecek söylemlerden uzak durulmasını hassaten kamuoyundan rica ediyoruz.
Bu tür tutum ve davranışlardan sorumluluk makamında olan kişilerin kaçınması gerekir. Daha sağduyulu olmak, birlik ve beraberliğimizi koruyarak kenetlenmeliyiz. Narin kızımızın acısı üzerinden farklı sebeplerle beyanatlardan kaçınmak gerekir. Narin yavrumuzun vahşice öldürülmesi her bir ferdin yüreğinde derin acı ve tarifsiz kedere neden olmuştur. Mutlaka hesap sorulacaktır. Yaptıkları caniliğin bedelini ödeyecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Her bir çocuğumuzun güvende ve huzur içinde büyümesi, umut dolu yarınlara ulaşması için gereken adımları atmaya devam edecektir. Soruşturma devam ederken sağlıklı iletişim önemlidir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız kamuoyunu gerektiğinde bilgilendirecektir. Yetkili makamların yaptığı açıklamalar dışında diğer açıklamalara kamuoyunun itibar etmemesi gerekir.
Narin kızımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağolsun.
Bakan Yerlikaya Yaptığı paylaşımda, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç ve heyetimizle birlikte Narin kızımızın kabri başında dua ettik. Yaşadığımız bu menfur olay Milletimizin yüreğini yaktı. O, gülüşüyle, neşesiyle bu dünyayı güzelleştiren bir yavrumuzdu. Narin kızımıza Allah’ta rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun." ifadelerini kullandı.
AA'da yer alan habere göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bugün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın kabrini ziyaret edeceklerini belirterek, "Tüm detaylarıyla süreç aydınlatılana ve sorumlu herkesin hesap vermesini sağlayana kadar da sürecin bizzat takipçisi olacağız." dedi.
Göktaş, Danıştay Eğitim Tesisi'nde düzenlenen "Gazi Kadınlar Buluşması" programında yaptığı konuşmada, kadın gazilerin sadece ülkenin savunmasında değil, geleceğin inşasında da önemli bir role sahip olduğunu söyledi.
Kadın gazilerin gücü, sabrı ve kahramanlıklarıyla yeni nesillere ilham kaynağı olduğunu belirten Göktaş, bakanlık olarak kadın gazilerin hikayelerini anlatmaya, anılarını yaşatmaya ve her daim yanlarında olmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Kadınların kamusal ve toplumsal hayat içinde görünür olmasının ve temsil edilmesinin demokrasinin vazgeçilmez ilkelerinden biri olduğunu bildiklerini vurgulayan Göktaş, "Bu anlamda kadının toplumsal statüsünün iyileştirilmesi, sadece kadınların değil, tüm toplumun yararınadır. Çünkü toplumsal yaşamda güçlü olan kadın, gelecek nesillerin güçlü bireylerden oluşmasının da yolunu açmaktadır." diye konuştu.
Bakan Göktaş, kadına karşı şiddet başta olmak üzere, hangi sebeple olursa olsun şiddetin asla kabul edilemeyeceğini, "sıfır tolerans" ilkesi doğrultusunda kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyük kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini aktardı.
Göktaş, şehit ve gazilerin emanetlerinin, kıymetli aileleri, anneleri, babaları ve çocukları olduğunu belirterek, özellikle çocukları korumanın Türkiye'nin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demek olduğunu belirtti.
Mahinur Özdemir Göktaş, "Aksi bir duruma neden olanlar, işledikleri suçun bedelini hem hukuki hem de vicdani olarak ödemek zorundadır. Bu anlamda Narin kızımızı hayattan koparan kişi veya kişilerin en ağır cezayı almaları için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kaybolduğu haberi alınır alınmaz devletimizin tüm kurumları arama çalışmalarını başlatsa da ne yazık ki Narin'in acı haberini aldık." dedi.
Bakanlık olarak sürecin en başından itibaren psikososyal destek hizmeti sağladıklarını söyleyen Göktaş, şunları kaydetti:
"Bugün Adalet Bakanımız ile Diyarbakır'da yavrumuzun kabrini ziyaret edeceğiz. Tüm detaylarıyla süreç aydınlatılana ve sorumlu herkesin hesap vermesini sağlayana kadar da sürecin bizzat takipçisi olacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi Narin'in katilleri hem adalet önünde hem de kamu vicdanı önünde hesap verecek. Bakanlık olarak bu davaya müdahil olacağız. Bu elim olayın, siyasi bir malzeme haline getirilmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Narin bu milletin, hepimizin evladıdır. Bu anlamda Narin için adaletin tecelli etmesi hepimizin boynunun borcudur."
