"EN ZORLANDIĞIM SAHNE ARTIK OLMAYAN BİRİNİN YASINI TUTMAKTI"
* Film romantizm, gizem ve gerilimi barındırıyor... Çekimlerde zorlandığınız oldu mu diye soracağım ama sanırım en çok zorlandığınız sahne bu araç mevzusu oldu...
Samet Kaan Kuyucu: Yok o çok basit bir şeydi.
Serra Arıtürk: O komikti.
Samet Kaan Kuyucu: O an düşününce hakikaten bir şey olabilirdi hissi aklıma geliyor. Sonradan "İyi kurtarmışız" diyorum.
Serra Arıtürk: Bu arada umrunuzda da değildi. "Ne olacak, hallederiz" diye düşündük. İstanbul'da olduğumuz ruh halinde değildik zaten. Hepimiz çok rahattık. Benim en etkilendiğim ama aynı zamanda en zorlandığım sahler artık olmayan birinin yasını tuttuğum ve hep kendi başıma kaldığım yerlerdi. Fiziksel olarak zorlandığımız sahneler vardı. Kaçma - kovalama sahnelerimiz olsun, kaçışlarımız var, yakmalar, bolca kardio içeren sahneler vardı onlar da nefesimizi kesiyordu.
Samet Kaan Kuyucu: Ben şeyi söyleyebilirim basketbol sahasındaki ilk tanışma, gözgöze gelme sahnemiz... Ben en çok o sahnede zorlandım çünkü sahanın içi aşırı sıcaktı. Normal bir sıcaklık değildi.
Serra Arıtürk: Aa evet evet... Ama gerçekten şunun altını çizmeliyiz ki sıcaklar biraz zorladı.
* Çekimler hangi ayda gerçekleşti?
Serra Arıtürk: Ağustos ayında. Ses olmasın diye klima açamıyoruz, kapalı alanda sahneler zorladı bizi. Bizim yapımcımız Kıbrıslı ve konuştuğumuzda bana "Kendini 55'e 50'ye hazırla" dedi ve ben gerçekten oturup meditasyon yaptım. Sonra Kıbrıs'a gittiğimde hava derecesi 43 falandı ama ben hiç alışık değilim. Sürekli tişörtümüzde lekeler vardı (Gülüyor.) Kıyafetlerimiz sırılsıklam oluyordu ve kıyafetlerin rengi atıyordu.
Gürberk Polat: Benim de gerçekten en zorlandığım şey hava sıcaklığı oldu. Bir sahneyi çekiyoruz, "Tık kestik Gürberk'in üstünü kurulayalım" deniliyordu. O biraz zorladı. Bir de zorlamaktan ziyade çok zorluk çıkardığım alanlar oldu benim. Tabii bu işin espirisi... Yönetmenimiz Hande Hoca alan verdi ve bana "Orada biraz takıl, 'Göktüğ' ol" dedi. Birkaç yerde doğaçlama çok yaptım. Böyle olunca her tekte aynı doğaçlamayı yapmak biraz zor olabiliyor. Bazı yerlerde kaymalar oldu ve habire farklı bir şey oynuyordum. Ben "Amaan" diye oralarda biraz zorluk çıkartmış olabilirim (Gülüyor.)
* Peki canlandırdığınız karakterlerle gerçek hayatta benzer özellikleriniz var mı? Sanki sizde varmış gibi geliyor, herkesin arayıp "Alo Gürbek" dediği kişiymişsiniz gibi geliyor öyle bir enerji aldım...
Samet Kaan Kuyucu: Evet evet, Gürberk'te o var.
Gürberk Polat: Evet tabii ki de 'Göktuğ' ile benzer ve ortak olduğumuz noktalar var ama ben farklılıklarının daha çok olduğunu düşünüyorum. Aslında filmde git gide daha olgun ve daha bilgeleşen bir 'Göktuğ' da göreceğiz. O enerjik karakterinin o fıldır fıldır olduğu halinin bir tık daha oturaklı ve bir tık daha olaylara dışarıdan bakabilen o bilge 'Göktuğ'u da görüyoruz. Ama gerçek Gürbek'te de bir tık daha böyle kendi kendine kaldığında daha böyle sakin, melankolik takılmayı seven biri. 'Göktuğ' ile farklılıklarımız da var, ortak noktalarımız da var tabii ki.