Eski ABD Başkanı Obama, Cumhuriyetçi Başkan adayı Donald Trump'ın seçim zaferinin ardından yazılı bir açıklama yayımlayarak Trump ve Başkan Yardımcısı adayı Vance'i kutladı.
İktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi gerektiğini belirten Obama, Demokratların Başkan adayı Kamala Harris ve Başkan Yardımcısı adayı Walz'la gurur duymaları gerektiğini belirtti.
Yazısında pandeminin ardından dünyada yükselen geçim sıkıntısının demokrasilerde 'ters bir rüzgar' yarattığını söyleyen Obama, bu rüzgardan ABD'nin de muaf olmadığının seçim sonuçlarıyla görüldüğünü vurguladı.
Obama'nın açıklaması şöyle:
Son birkaç hafta içinde ve seçim günü boyunca milyonlarca Amerikalı oylarını kullandı. Sadece Başkan için değil, her düzeydeki liderler için. Sonuçlar belli oldu ve biz de Başkan Trump ve Senatör Vance'i zaferlerinden dolayı kutlamak istiyoruz.
Cumhuriyetçi adaylarla birçok konuda yaşadığımız derin görüş ayrılıkları göz önünde bulundurulduğunda, bu sonucun umduğumuz gibi olmadığı açıktır. Ancak bir demokraside yaşamak, kendi bakış açımızın her zaman galip gelmeyeceğini kabul etmek ve iktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesini kabul etmeye istekli olmak demektir.
Michelle ve ben, olağanüstü bir kampanya yürüten iki olağanüstü kamu görevlisi olan Başkan Yardımcısı Harris ve Vali Walz ile ne kadar gurur duysak azdır. Ve gerçekten inandıkları kamu görevlilerini seçtirmek için yüreklerini ve ruhlarını ortaya koyan çalışanlara ve gönüllülere her zaman minnettar olacağız.
Seçim kampanyası sırasında da söylediğim gibi, Amerika son birkaç yılda tarihi bir salgın ve salgından kaynaklanan fiyat artışlarından, hızlı değişime ve birçok insanın ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar yapabileceklerinin en iyisinin suda yüzmek olduğu hissine kadar pek çok şey yaşadı.
Bu koşullar dünyanın dört bir yanındaki demokratik iktidarlar için ters rüzgarlar yarattı ve dün gece Amerika'nın da bundan muaf olmadığını gösterdi. İyi haber şu ki, bu sorunlar çözülebilir, ancak yalnızca birbirimizi dinlersek ve yalnızca bu ülkeyi büyük yapan temel anayasal ilkelere ve demokratik normlara bağlı kalırsak.
Bizimki kadar büyük ve çeşitlilik içeren bir ülkede her zaman her konuda aynı fikirde olmayacağız. Ancak ilerleme, derin görüş ayrılıkları yaşadığımız insanlara bile iyi niyet ve nezaketle yaklaşmamızı gerektirmektedir.
Buraya kadar bu şekilde geldik ve daha adil, daha eşit ve daha özgür bir ülke inşa etmeye de bu şekilde devam edeceğiz."