BABASININ ALDIĞI MANDOLİNLE MÜZIĞE BAŞLADI
Müziğe ortaokuldayken babasının aldığı mandolinle başlayan sanatçı, 1989'da köyünden ayrılarak, İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde eğitimine devam etti.
Kazım Koyuncu, üniversite yıllarında müzik çalışmalarına ağırlık verirken, 1992'de Ali Enver ile "Dinmeyen" müzik grubunu kurarak ilk profesyonel çalışmalarına imza attı.
Okulu bırakarak sadece müzik yapmaya karar veren Koyuncu, bir dönem tiyatro oyunlarına müzik hazırladı, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu. Arkadaşlarıyla "Zuğaşi Berepe" grubunu kuran sanatçı hem yeni grubuyla hem de "Dinmeyen" grubuyla çalıştı.
Grubuyla ilk albümü "Va Mişkunan"ı (Bilmiyoruz) 1995'te yayınlayan ve yeni tarzıyla müzikseverlerin beğenisini kazanan sanatçı, Dinmeyen grubuyla 1996'da "Sisler Duvarı" albümünü, Zuğaşi Berepe ile 1999'da "İgzas" adlı ikinci albümü müzikseverlerle buluşturdu.
"DİDO" 2001'DE MÜZIKSEVERLERLE BULUŞTU
Karadeniz müziğinin sert ve duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu'nun, "Dido" adlı şarkısının da yer aldığı ilk kişisel albümü "Viya!", 2001'de müzik marketlerde yerini aldı.
"Gülbeyaz" dizisinin müziklerini yapmaya başladığı 2002'de daha çok tanınan ve konser programları da artan sanatçı, 2004'te ikinci solo albümü "Hayde"yi çıkardı.
Albümlerinde Türkçenin yanı sıra Hemşince, Lazca ve Gürcüce eserlere de yer veren Koyuncu'ya 2004'te kanser teşhisi konuldu.
Doktorların fazla yorulmaması gerektiğini söylemesine rağmen konserlerine devam eden ve son konserini 4 Şubat 2005'te Taksim'deki Yeni Melek Gösteri Merkezi'nde veren Koyuncu'nun "Ha kanser ha konser" sözleri akıllarda kaldı.