Irak Yüksek Yargı Konseyi, terör örgütü PKK ile bağlantılı olduğu belirlenen üç sözde partinin faaliyetlerini yasaklayarak, örgüte karşı kararlı bir adım attı. Bu partilere ait tüm mal varlıklarına el konulmasına da karar verildi.
Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı'nın talebi üzerine alınan karar, PKK'nın ülkedeki siyasi ve sosyal etkisini sınırlamayı amaçlıyor. Yasağın hedefi olan partiler arasında "Ezidiler Demokrat ve Özgürlük Partisi", "Demokratik Mücadele Cephesi Partisi" ve "Tevgera Azadi" yer alıyor. Irak İstihbarat Servisi ve Başbakanlık Ofisi, bu partilerin PKK ile doğrudan ilişkili olduğunu doğruladı.
Irak hükümeti, geçtiğimiz ay tüm resmi yazışmalarda PKK'nın "yasaklı örgüt" olarak tanımlanması yönünde talimat vermişti. Bu gelişme, hükümetin PKK'ya karşı mücadelesinin bir devamı niteliğinde. PKK'nın Irak'taki varlığı, ulusal güvenlik için ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor ve bu tehdit, komşu Türkiye ile ilişkilerde de gerginlik yaratıyor.
PKK'nın özellikle Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgelerinde etkin olmaya çalışması, hem merkezi hükümeti hem de Kürt yönetimini rahatsız ediyor. Sincar gibi stratejik öneme sahip bölgelerdeki PKK varlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile örgüt arasında gerilimlere yol açıyor. Kürt yönetimi, Türkiye ile olan ilişkilerini korumak adına PKK'ya karşı mesafeli bir duruş sergiliyor.
Uzmanlar, Irak hükümetinin bu adımını terörle mücadelede önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Ancak PKK'nın köklü ve karmaşık yapısı nedeniyle, Irak'ın bu mücadelede daha geniş kapsamlı ve uzun vadeli stratejiler geliştirmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu tür adımların, Irak'ın hem ulusal güvenliğini hem de bölgesel istikrarını güçlendirmesi bekleniyor.
Irak Yüksek Yargı Konseyi'nin aldığı bu karar, terörle mücadelenin sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi ve hukuki boyutlarının da olduğunu ortaya koyuyor. Irak, PKK'nın etkisini sınırlandırarak, daha güvenli ve istikrarlı bir geleceğe adım atmayı hedefliyor.
