Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
  • Bir diğer önemli olumsuz yön ise, depreme dayanıksız yapılaşmanın önünü açmasıdır. Kaçak yapılar ve ruhsatsız binalar, genellikle gerekli mühendislik ve inşaat standartlarına uygun olarak inşa edilmez. Bu yapılar, deprem gibi doğal afetler karşısında büyük risk taşır. İmar affı ile bu tür yapıların yasal hale getirilmesi, güvenli olmayan binaların varlığını sürdürmesine neden olabilir. Bu durum, özellikle deprem kuşağında yer alan Türkiye gibi ülkelerde büyük bir tehlike oluşturur. Depreme dayanıklı olmayan yapıların varlığı, gelecekte olası bir depremde can ve mal kaybını artırabilir.

    İmar affının bir diğer olumsuz etkisi de, çevresel sorunlara yol açabilmesidir. Kaçak yapılaşma, genellikle yeşil alanlar, tarım arazileri ve su havzaları gibi korunması gereken alanlarda gerçekleşir. Bu tür yapıların yasal hale getirilmesi, doğal alanların tahrip olmasına ve çevresel dengenin bozulmasına yol açabilir. Ayrıca, bu alanlarda yapılan kaçak yapılaşma, su kaynaklarının kirlenmesine ve ekosistemlerin zarar görmesine neden olabilir.

     

    Ekonomik açıdan da imar affı, uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilir. İlk etapta devletin gelir elde etmesini sağlayan bu düzenlemeler, plansız ve sağlıksız yapılaşmanın teşvik edilmesiyle uzun vadede altyapı ve yeniden yapılandırma maliyetlerini artırabilir. Ayrıca, plansız yapılaşmanın yarattığı sorunlar, şehirlerin ekonomik verimliliğini ve yaşam kalitesini düşürebilir. Bu durum, hem yerel ekonomiyi hem de genel ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.

  • Sonuç olarak, imar affı, mülk sahiplerinin kaçak yapılarını yasal hale getirmelerini sağlayan ve devletin gelir elde etmesine yardımcı olan bir düzenleme olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak, plansız yapılaşmanın teşvik edilmesi, depreme dayanıksız yapılaşmanın artması ve çevresel sorunların doğması gibi olumsuz etkileri de bulunmaktadır. İmar affı, kısa vadeli çözümler sunarken, uzun vadeli şehir planlaması ve güvenlik açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bu nedenle, imar affı düzenlemelerinin uygulanmasında, şehirlerin sağlıklı ve sürdürülebilir gelişimi için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.

    İmar Affı İlk Kez Ne Zaman Çıktı?

    İmar affı Türkiye'de ilk kez 1984 yılında 2981 sayılı Kanun ile çıkarılmıştır. Bu kanun, kaçak yapıların ve ruhsatsız binaların yasal hale getirilmesini amaçlayan ilk düzenlemedir. 1984'teki bu ilk imar affı, büyük bir etki yaratmış ve birçok yapının kayıt altına alınmasını sağlamıştır. Bu düzenlemenin ardından, Türkiye'de farklı dönemlerde ve farklı koşullar altında birçok imar affı çıkarılmıştır.

    En Son İmar Affı Ne Zaman Çıktı?

     

    En son imar affı, 2018 yılında 7143 sayılı Kanun kapsamında çıkarılmıştır. Bu düzenleme ile 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış olan kaçak yapıların kayıt altına alınması ve yasal hale getirilmesi sağlanmıştır. 2018'deki bu imar affı, Türkiye genelinde milyonlarca yapıyı etkilemiş ve birçok mülk sahibinin sorunlarını çözmüştür. Bu af, başvuru süresi ve yapı kayıt belgesi bedeli gibi detaylarla birlikte uygulanmış ve büyük bir ilgi görmüştür.

Sayfa Yükleniyor..