İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, aralarında Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır’ında bulunduğu medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. İmamoğlu şehirleşme sorunu, ekonomi, erken seçim, siyasi yasak davası ve adaylığa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İmamoğlu, “Türkiye elbette çıkış yolu bulur. Her zaman toparlandı. Kalıcı bir biçimde hukukun üstünlüğü tesis edilmeli. Demokrasi içselleştirilmeli. Herkesin kendini eşit hissettiği bir sistem inşa edildi. Mülakat meselesinin bile çözülmemesi ülkenin nereye vardığının göstergesidir. Allah aşkına ekonomide bizi ne batırdı. Liyakatsizlikten geldi. Bugün itibarıyla seçimi kazabilecek bir iktidar yoktur. Ama bu seçimi kaybederse kaybedecek bir muhalefet vardır. Kendi hatalarımızla kaybederiz. Bu süreçten sonra tek sorumlu biziz.” dedi.
İmamoğlu ilk dört maddeye yönelik olarak “Anayasa’nın ilk 4 maddesi gayet olumlu bir biçimde tarihlenmiştir. İlk dört maddenin güncellenmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Talihsiz bir açıklamadır. Artık bulunduğu makam tek başına kişisel fikrini açıklayacağı bir durum değildir. Kötü bir açıklama ile başladı, üzüldüm kendisi adına.” diye konuştu.
Terör örgütü FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in ölümü üzerine İmamoğlu “Çok kötülük yaptı. Allah’a havale ediyorum. Bu ülkeye çok büyük travmalar yaşatıldı. Ama halen başka oluşumların ortaya çıkma durumları var. Yeni tehditleri daha çok önemsiyorum. Bırak cemaatleri, insanını çocuğunu koru.” ifadelerini kullandı.
Siyasi yasak davası, belediyelerin durumu ve ekonomiye yönelik konuşan İmamoğlu, “Bu sürecin adil bir şekilde yürüyeceğine inanmak istiyorum. Bu ilk mahkemede oldu. İstinafta hukukun işlemesini bekliyorum. Mahkemenin hakimi sürüldü. Hakimi neden sürdüğümüzü birazdan açıklayacağım diye AK Parti meclis üyesi var. Biz HSK’ya başvurun hakimin ifadesini alın dedik. Oralı olmadılar. Bizim başvuru yapmamıza gerek yok, HSK’nın kendini çağırması lazım. Ben kimseye ahmak demedim, bana ahmak diyene sözünü iade ettim. Ben ciddi bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019’dan beri bunun gündemde tutulması komik bir durum. Bazen yurt dışında konu oluyor. Ben anlatamıyorum. Nasıl anlayayım? Ben yargıçlara güvenmek istiyorum. İstinafta artık bu sürecin sonlanmasını bekliyorum. Yargıyı silah olarak kullanmalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Milletin önemli bir kısmı bana güçlü rakibi egale etmek için uğraşıyorlar diyor. Daha bunu dün yaşadınız. Bundan vazgeçin. Hem maliye bakanı hem de çevre bakanına teşekkür ederim. Birçok bakandan randevu istedim. İkisi döndü. Sayın Bakanla mutabık kaldık. TBB Genel sekreteri ile çalışma yapılacak, belediyelerin sorunu. SGK borçları meselesini çözmek istiyorsanız, çağırısınız istişare edersiniz. Caminin takasa verildiğini görüyoruz. Sağ olsun bakan bey, TBB genel sekreterimiz ile bakanımız yerel yönetimlerin ekonomik sıkıntıları kalkınması gibi meseleleri görüşecek.” şeklinde konuştu.
Yeni doğan çetesine yönelik olarak da İmamoğlu, “Biz ancak bundan sonraki seçimi biz kaybederiz. Özeleştirimizi yapmaz. Görevlerimizi yerine getirmezsek kaybederiz. Şu an sınıfta kalmış bir iktidar vardır. Biz sınıf atlasak 2023’ü kazandırdık, kaybettik. Şimdi sınıf atlamak istiyoruz. Bebek ölümleriyle ilgili meclis üyemizin doğrudan sorumlu olmasa da istifa etti.” İfadelerini kullandı.
Adaylık ve Mansur Yavaş sorularına İmamoğlu, “Nedense bu soruyu duymadan geliyorum. Biz zaten yola çıkmışız. Bu düzene karşıyız. Yeni demokratik bir sistem kurmaya talibiz. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Birkaç elitin vereceği karar değil. Partimizin karar organları var. Cumhurbaşkanını da millet karar verecek. Bu istikamet doğru çizilmeli. Bunun gayreti içerisinde olacağım.“ yanıtını verdi. Ben Mansur beyin başarısı ile onur duyarım. Onun başarısı ile gururlanırım. Belediye başkanlarımızla muazzam bir dayanışma ortaya koyduk. Sanki bir yarış varmış gibi. sunulması doğru değil. Ben mevki işine karşıyım. Biz takım arkadaşıyız. Takım arkadaşlığının sağı solu olmaz. Bunu sayın genel başkanımıza da söyledim. Günü geldiğinde partimiz en doğru kararı verecektir. Bizim belediye başkanları ile rekabetimiz sadece başarı rekabetidir. Birbirimizi yaralayıcı rekabet değildir. Tüzük kurultayında günler öncesinde ben konuşmak istediğimi söylemiştim. Garip bir yere evrildi. Mansur beyle diyaloğumu da burada tartışmam. Biz yol arkadaşıyız. Takım arkadaşıyız. Birbirimize katkı sunarak, Türkiye’yi aydınlık sürece taşımaya kararlıyız.
İmamoğlu çözüm sürecini de değerlendirdi. İmamoğlu, “Çözüm süreci denilmesi istenmiyor, iktidar çevrelerince.. Kürt meselesi önemli bir meseledir. Çoktan bu sorunu çözmeliydik. Meclis'teki bir el sıkışma üzerinde değerlendirme yapmak doğru değildir. Tabii önemlidir. Ama bugüne kadar neden el sıkışılmadı. Bir seçimde herkes vatan hain edildi. Kürtler ve Türkler bu milletin ayrılmaz bir parçasıdır. Düşman arayarak birlik beraberliğe çağrı olamaz. Birlikte konuşulması lazım. Gayrimüslim vatandaşlarımıza azınlık diye benim vatandaşımız olamaz, dedim. Benim vatandaşım asildir. Eşit birey eşit vatandaş. Benim dileğim bunun en uygar biçimde yürütülmesi. Ama bu bir seçim stratejisiyse hiç getirmesinler. Sürece zarar verirler. Samimiyeti görmemiz lazım. Boş yere hapiste yatanlar çıksın bir haftada görelim. Avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlarım. Ekonomi düzelirse onu alkışlarım.” diye konuştu.
Parlamenter sistem ve erken seçim talebine yönelik İmamoğlu, “Seçim bu sisteme göre yapılacak. Ama seçim sonrası hızlıca bu sistemin değişmesi lazım. Olabilecek en hızlı bir biçimde parlamenter sisteme geçilmesi lazım. Sayın Erdoğan’ı bir dahaki seçim sonrası Cumhurbaşkanı olarak görmek istemem. Hukuk işlemeli. Günün geldiği noktada hukuki bir engel yoksa Erdoğan aday olabilir. Erken seçimi halkın nabzı belirlemeli. Bu bağlamda da bir zemin oluşuyor. Partilerin her gün her gün erken seçim demek yerine ülkenin sorunlarını anlatmasını değerli bulurum. Böylesi bir süreç toplumu da hazırlayacaktır.“ dedi.
“CHP Genel Başkanı olacak mısınız” sorusuna İmamoğlu, “Ben fırsatçı bir insan değilim. Böyle bir gündemim yok. Partimin bir genel başkanı var. Ben görevimin başındayım. İstanbul’a hizmet ediyorum. Başka bir süreç gelişir, bakılır.“ yanıtını verdi.
İmamoğlu, “Maaş ödemesi sıkıntısı çekmeyen belediye yoktur. Geçmişten gelen bir kısım borçlar teminatlar onların gelen maliye ya da Hazine'den gelen paydan kesinti yapılması vesilesiyle belediyeler zorluk süreçlerini yönetmekte vaadlendirmeye ihtiyacı var.” dedi.
İmamoğlu “Kendinizi merkezde mi görüyorsunuz, merkezi nasıl tarif edersiniz” sorusuna “Kesinlikle kendimi merkezde görüyorum. Merkez sağ/merkez soldan bahsetmiyorum. Yönetsel bir merkezi anlayıştan bahsediyorum.” yanıtını verdi.
