Ağız içerisinde bulunan çok sayıda mikroorganizma ağız bakımı iyi yapılmadığında çürüklere, diş eti ve kemiğinde enfeksiyonlara sebep oluyor. Nasıl mı? Diş çürüğü, diş taşı veya diş etrafında biriken plak ve tartarlar bakteri miktarını ve çeşitliliğini artırıyor. Bu bakteriler ağız ve diş sağlığını etkilemekle kalmayıp genel sağlığımız için de tehdit oluşturuyor. Diş ve diş eti sağlığı konusunda en etkili unsurlardan biri de diş macunu. Günümüzde bir diş macununun; diş hassasiyetine, plak ve diş eti iltihabına karşı etkili bileşenler içermesi ağız sağlığını korumanın olmazsa olmazları arasında görülüyor.
Hepsi aynı temel bileşenlere sahip olsa da tüm diş macunları aynı olmuyor. Diş minesini güçlendirmek ve diş çürümesini önlemek için bulunması gereken ana bileşen florür olsa da artık sadece tam koruma değil “besleyici” etki de çok önemli bulunuyor.
Uzmanlar, “Seçeceğiniz ürün bunu sağlamalı ve bir yönüyle koruma sağlarken diğer yandan da dişinizi besleme özelliği taşımalı” diyor.
Biyoaktif mineraller, ağız içinde mineral yoğunluğunu artırıp dişin mineral kaybını azaltarak diş minesinin güçlenmesini sağlıyor. Bu biyoaktif mekanizma sayesinde dişlerde beslenme etkisi meydana geliyor. Bu noktada diş beslemenin sadece ağız sağlığına değil genel iyi olma haline ve dişlerimizin geleceğine olan olumlu etkilerine dikkat çekiliyor.
Peki dişi beslemek ne anlama geliyor? Diş Hekimi Sibel Özkan, “Esansiyel yağlara ve biyoaktif minerallere sahip etkili ve hassas beyazlatmaya yardımcı olan diş macunları dişleri besleyerek güçlendiriyor. Diş ve diş eti sorunlarını önleyici formüller günümüzde daha önemli hale gelmiş durumda. Artık hastalarımız alacakları önlemlerle diş çürüğü olmadan ve diş kaybı yaşamadan gelecekte de ağız sağlıklarını korumak istiyor” diyor.
Asitli yiyecek ve içeceklerin düzenli olarak tüketilmesi dişin minesini aşındırıp dişlerde hassasiyet oluşmasına neden olabiliyor. Özellikle buzlu su gibi bazı tetikleyicilerin, dişlerin içindeki sinirleri harekete geçirerek ağrıya neden olabileceğinin unutulmaması gerekiyor. Dişlerin çok sert fırçalanması, diş eti hastalığı, diş gıcırdatma, dişlerde çatlak ya da dolgu gibi sorun ve uygulamalar da diş hassasiyeti nedenleri arasında sıralanıyor. Böyle durumlarda biyoaktif mineraller içeren ve hassasiyete karşı koruma sağlayan diş macunlarının tercih edilmesi öneriliyor.
Diş Hekimi Sibel Özkan, “Sık diş fırçalamak hassasiyete neden olur mu” sorusuna, “Sık fırçalamak değil ama sert diş fırçalamak hassasiyete neden olabilir. Hastalar diş fırçalarken veya diş muayenesinde hassasiyet hissettiklerinde hem oral hijyen uygulamalarını ihmal ediyor hem de diş kontrollerini aksatıyor. Bu durum ileride daha büyük sorunlara yol açıyor. Bu nedenle hastaları diş hassasiyetinin nedenleri ve tedavi edilebileceği konusunda bilgilendirmek çok önemli” diyor.
* Sert diş fırçalama
* Diş eti çekilmesi
* Diş eti hastalığı
* Kırık dişler
* Diş gıcırdatma - sıkma
* Plak birikimi
Diş fırçalamada kullanılan diş macunu seçimi sosyo-ekonomik koşullar, tasarım, ambalaj ve reklam kampanyalarına göre farklılık gösteriyor. Kişilerin önceki deneyimleri de diş fırçası ve diş macunu seçiminde belirleyici olup belirli bir üründen memnun kaldıkları sürece o ürüne bağlı kalacaklarını gösteriyor. Diş macunu ve fırça seçiminde kişisel ihtiyaçlar da önem taşıyor. Kişinin diş eti rahatsızlığı, kanama gibi problemleri varsa veya dişlerinde hassasiyet bulunuyorsa bu durum diş fırçası ve özellikle de diş macunu seçimini etkileyip daha önemli hale getiriyor.
