Bu saldırı bize artık savaşların çok farklı ve çok katmanlı olduğunu gösteriyor. Bilginin; hibrit savaşlarda bir silah ve savunma aracı olarak nasıl kullanıldığını çarpıcı bir şekilde önümüze seriyor.
İsrail’in bu saldırı ile “savaşı geniş bir alana yayma” amacını taşıdığı ifade ediliyor.
Bu sofistike saldırıya ilişkin bilinmeyen ve üzerinde durulması gereken gerçekler şunlar:
- Bu, bir siber saldırı değil, teknolojik aygıtlar kullanılarak yapılmış; hibrit savaşın etkili unsurlarını içeren alışılmadık bombalı bir teknolojik saldırı olarak adlandırılabilir.
- İsrail, saldırıyı planlarken etkili bir teknolojik istihbarat, koordinasyon ve insan istihbaratı (HUMINT) kullanmıştır.
- İsrail’in gerçek amacı çok insan öldürmek ya da suikast düzenlemek değil, dehşet-korku uyandırmak; “sizi cebinizdeki, elinizdeki çağrı cihazları ile evinizde, mahrem alanınızda vurabilirim”, “hiçbir yerde gizli ve güvende değilsiniz” mesajı vermektir.
- Pager çağrı cihazları, GPS dışı alıcı şeklinde çalışır; uydu takibi yapılamadığı bazı örgütler tarafından haberleşmek ya da görev emri almak için kullanılıyor. İsrail bu çağrı cihazlarının izlenemez ve güvenli olduğu imajını bu saldırıyla yıkmış oldu.
- Cihazları önce ısıtıp sonra ısı fünyesiyle patlatan yazılım; üretim aşamasında cihazlara yüklendi. Yani üretici işin içinde; dağıtıcı ve satan da koordineli. Cihazların nereye gittiği ve kimler tarafından kullanılacağı biliniyor.
- Cihazlarda güçlendirilmiş pil ve veya çok küçük plastik patlayıcı ya da sıvı patlayıcı kullanılmış; tahrip ve tesir gücü bundan kaynaklı. Patlayıcıyı harekete geçiren fünye görevini 5-6 bin mAh kapasiteli piller görmüş. Bu cihazlarda bu kapasitede piller normalde kullanılmıyor.
- Normal şekilde kendiliğinden ısınıp patlayan cihazlar, insanları bu şekilde ağır yaralayıp öldüremez. Cihazlar patlayıcıyla modifiye edilmiş, tesir gücü ve alanı genişletilmiş.
- Bu basit bir saldırı değil; çok iyi planlanmış; uygun zamanı beklenmiş, an gelince gerçekleştirilmiş teknolojik saldırıdır.
Sonuç olarak, oturup hepimiz bu saldırının üzerinde düşünmeli ve acilen hem bilgi güvenliği hem de fiziki güvenlik konusunda harekete geçmeliyiz.
Hepimizin evinde, elinde ve hayatının her aşamasında teknolojik aygıtlar var; patlatılmasa bile mahrem alanlardaki bilgi güvenliğimizi tam manasıyla karşılayabiliyor muyuz? Bu devletler için de önemli kişiler için de geçerli. Gündelik hayatımızda hiçbir anlamı olmayan bilgiler, kriz anlarında bir başkası için hayati derecede önem kazanabiliyor; daha da önemlisi saldırı silahı olarak kullanılabiliyor.
Bilgi Harbine Ne Kadar Hazırız?
Fotoğraflar: AA
