Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
HABERTURK.COM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

"TÜRK EKONOMİSİ ŞİDDETLİ FIRTINAYI ATLATMIŞTIR"

"Türkiye ekonomisi çok şükür şiddetli fırtınayı atlatmıştır. Milli gelirimiz 1,1 trilyon dolar sınırını aşmıştır. Cari açıkla, dış ticaret açığı inişe geçmiştir. Ekonomik büyüme her yıl ortalama yüzde 5'in üzerinde gerçekleşerek Türkiye'nin dinamik yönünü teyit etmiştir. Türkiye ekonomisi eski teorik şemalara sığmayan bir özellikle sürekli ilerleme, gelişme halindedir.

Salgın, savaş, ekonomik operasyonlar, ticaret kamplaşmaları, diplomatik restleşmeler, tek yanlı yaptırımlar ve 6 Şubat depremlerinin neden olduğu kabarık faturalar ortada duruyorken, Türkiye'nin ekonomi alanında gösterdiği performans değerlidir.

Bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız. Ekonomi yönetimine güveniyoruz. Doğru yolda olduklarını görüyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuşatmasını güç birliği yaparak kıracağız. Ekmeği büyüteceğiz. Dar ve orta gelirli insanlarımızı asla yalnız bırakmayacağız.

Her vatandaşımızdan bir bahaneyle 750 lira almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten pay veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değil, ulaşılacak bir hedeftir.

YENİDOĞAN ÇETESİ SORUŞTURMASI

Diyarbakır'da Narin, Tekirdağ'da Sıla, İstanbul'da İkbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırılara maruz kalmış ve hayata veda etmişlerdir. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masumlara kastedenler esfel-i safilindir. Yenidoğan bebekleri, SGK'dan günlük 8 bin lira alabilmek için ölümlerine neden olan, pasif ötenaziye başvurarak cinayet işleyen yaratıklar, insanlığın yüzkarasıdır. Bunlar olsa olsa ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur.

Adeta düğmeye basılmışçasına kadınlara, bebeklere, çocuklara yönelik saldırı ve cinayetler furyasının seriye bağlanması, ardından eş zamanlı olarak toplumsal infialin kışkırtılıp bunun da siyasi propaganda aparatı olarak kullanılması başka bir tertibin ihtimalini akla getirmektedir.

Suçluların yakasından tutulması milletimizin en haklı talebidir. Toplumsal dokumuzu sarsacak, insan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların sosyal ve ulusal medyada ifşa edilmesi son derece kuşku vericidir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere; suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş fakat bugünkü gibi gündeme gelmemiştir.

"BAKANIN İSTİFASINI İSTEMEK HANGİ AKLA HİZMETTİR?"

Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiştir. Peki Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Sağlık alanındaki parlak gelişmeleri karalamak nasıl bir politik angajmanın ürünü, kimlerin talimat veya tembihidir?

Sağlık Bakanımızı, İstanbul İl Müdürlüğü görevinden itibaren konuyla ilgili sergilemiş olduğu dürüst duruşundan dolayı tebrik ediyorum. Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP'yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımızı gönülden kutluyorum.

İSRAİL'İN GAZZE VE LÜBNAN'A SALDIRILARI

Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz. İsrail, Yahya Sinvar'ı da katletti. İki gün önce İsrail vandallığı Gazze'de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 87 kişiyi öldürdü. Lübnan abluka altında can çekişirken yine kanı dökülen masum sivil halktan başkası değildir.

TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI GÜLEN'İN ÖLÜMÜ

Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yaptıysa orada çürüyüp gitmelidir.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

Türkiye'de güven bunalımı yoktur. Seçimler zamanında yapılacaktır. Ve herkes siyasi hesabını buna muvaffık yapmak durumundadır.

BARO BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

İstanbul 1 Nolu Baro Başkanlığı seçimlerinde, İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması KHK ile ihraç edilmiş eski bir CHP vekilinin başkan seçilmesi, yaptığı konuşmasında Anayasa'nın ilk dört maddesine olumlu anlamda dokunmayı telaffuz etmesi yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir. Bu zatın anayasanın ilk dört maddesine nasıl dokunulacağını açıklaması, böyle bir teşebbüs halinde nelerin yaşanıp yaşanmayacağını akıl, izan ve kokuşmuş ideolojik süzgecinden geçirmesi tavsiyemizdir.

YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ TARTIŞMASI

DEM'e uzattığım el günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklamış olsam da birileri yine rahat durmuyor. Yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağa üzere gündeme gelmiştir.

Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik bir temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.

Bu ülkede yaşayan hiçbir Kürt kardeşimin sorun olarak gösterilemez. 'Kürt sorunu var' demek yalan sözlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman tenezzül etmemiştir. Silah dışlanmadan refah mertebesine ulaşmak zordur.

"TERÖRİSTLERİN ADALETE TESLİM OLMASI TEK ÇIKIŞTIR"

Terörle hiçbir yere varılmaz. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere dayatmaları işe yaramayacaktır. Bir yanda terörle amansız mücadele ederken, demokratik reformların yapılması akla en yatkın seçenektir.

Terör eylemlerine ön şartsız derhal son verilmesi, bütün teröristlerin silahlarıyla dağdan inip devlete teslim olması, Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmeleri, terör örgütü için tek çıkıştır.

"TERÖR ELEBAŞI ÇIKIP SİLAH BIRAKTIĞINI İLAN ETMELİ"

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde her meselenin ele alınıp, çözümü mümkün ve hatta mecburidir. Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız.

'Her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyusun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.

Teröritbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere sesleniyorum. Eğer teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lavedildiğini haykırsın.

Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne Edirne... Adres İmralı'dan DEM'e uzansın, terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız."