9. ZİYARETÇİLER: BÖLÜM 1
(The Strangers: Chapter 1)
İlki 2008 yılında seyircilerle buluşan “Ziyaretçiler” (The Strangers) serisinin üçüncü filmi, bu kez yeni bir üçlemenin ilk halkası olarak tasarlandı ve gişelerde elde ettiği sonuçla yapımcılarının yüzünü güldürmeyi başardı. Aksiyon filmleriyle tanınan tecrübeli yönetmen Renny Harlin’in imzasını taşıyan “Ziyaretçiler: Bölüm 1”, tatile çıkan genç bir çiftin hikâyesini anlatıyor. Yolculukları sırasında arabaları bozulan çift, küçük bir kasabada konaklamak zorunda kalıyor ve ıssız bir yerde tek gecelik bir ev tutuyor. Sakin başlayan gece üç maskeli ziyaretçinin gelmesiyle bir kabusa dönüyor.
Toplam hasılat: $47,803,285
8. TAROT
Spenser Cohen ve Anna Halberg, birlikte yazıp yönettikleri ilk uzun filmde Nicholas Adams’ın 1992’de yayımlanan aynı adlı romanını temel alıyorlar. Film, farklı bir Tarot tahtası kullandıktan sonra peş peşe hayatlarını kaybetmeye başlayan bir grup üniversiteli öğrencinin hikâyesini anlatıyor. 8 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen film, ABD’li eleştirmenler tarafından genel olarak beğenilmedi ve çok düşük notlar aldı. Buna karşılık hem ABD hem dünya gişelerinde sürpriz bir başarıya imza attı. Film, Türkiye’de de 8 haftada yaklaşık 123 bin seyirciye ulaştı.
Toplam hasılat: $49,150,070
7. OMEN: İLK KEHANET
(The First Omen)
ABD’den genç rahibe adayı Margaret Daino, bir yetimhanede çalışmak üzere Roma’ya gelir. The Omen serisinin altıncı halkası, yeniden çevrim veya hikâyeyi ileri götüren bir devam filmi değil. 1976’da seriyi başlatan “Kehanet”in (The Omen) öncesinde yaşananları anlatan bir “prequel”… Film, bazı yanlarıyla serinin önceki örneklerinden keskin şekilde ayrılıyor. Evet, açılış sahnesi dahil, doğaüstü güçlerin devreye girdiği, korkunç ve gizemli ölümler yine gerçekleşiyor ama sayıları önceki filmlere göre sanki biraz daha az. Ölümlerin peş peşe sıralandığı kanlı bir şovdan ziyade, dönem duygusunun ve karakterlerin öne çıktığı, psikolojik yanı ağır basan bir korku - gerilim seyrediyoruz. Serinin antagonisti Damien’ın henüz dünyaya gelmemiş olmasının, senaryo yazarlarını öykü formatında daha özgür kıldığı belli oluyor.
Toplam hasılat: $53,845,880
6. GECE YÜZÜŞÜ
(Night Swim)
Film, Bryce McGuire’ın, 2014’de Rod Blackshurst ile yazıp yönettiği 3 dakikalık korku filmi temel alınarak geliştirilen bir Hollywood projesi… Jason Blum ve James Wan gibi korku gerilim sinemasının iki “marka” isminin yapımcılığında gerçekleşen filmin yönetmeni, senaryoyu da yazan Bryce McGuire. YouTube’da bulup seyredebileceğiniz ilk “Night Swim”, gece vakti evin havuzunda tek başına yüzen genç kız ve gördüğü hayaletle ilgili kısa ama çarpıcı bir film. 10 yıl sonra, 98 dakikalık bir korku gerilim filmi olarak seyirciyle buluşan “Gece Yüzüşü” ise havuzun hikâyesini geçmiş yıllara doğru genişletiyor ve olayların merkezine eve yeni taşınan Waller ailesini koyuyor. Gişelerde yakaladığı başarıyla yılın öne çıkan korku gerilim filmlerinden biri olan “Gece Yüzüşü”, Türkiye’de yaklaşık 20 bin seyirciye ulaştı.
Toplam hasılat: $54,768,317
5. SAKIN SES ÇIKARMA
(Speak No Evil)
2022 yapımı aynı adlı Danimarka filminin yeniden çevrimi… Senaryoyu da yazan İngiliz yönetmen James Watkins orijinal filme pek sadık kalmıyor ve fikri alıp birçok açıdan farklı yollara sapıyor. Hikâye, İtalya’da tatil sırasında tanışıp kaynaşan iki çekirdek ailenin tatil sonrası İngiltere’de görüşmeye karar vermesinin ardından gelişen olaylar üzerine kurulu… Dalton ailesi, Paddy ve Ciara’nın ısrarlı daveti üzerine hafta sonu tatilini geçirmek üzere Londra’dan kalkıp şehir dışındaki çiftlik evine gidiyor. Ancak daha ilk anlardan itibaren iki ailenin arasındaki kültürel, sosyal farklılıklar, şehir – taşra çatışması kendini göstermeye başlıyor. Sosyal medya, vejetaryenlik, çağdaş dünya, tıp dahil her konuda kendi fikirlerini dayatan, James McAvoy’un canlandırdığı ev sahibi Paddy’den rahatsız olan Louise (Mackenzie Davis) karşı çıkmak ile kibarca alttan almak arasında gidip gelirken; Ben (Scoot McNairy) daha anlayışlı ve pasif bir tavır benimsiyor.
Toplam hasılat: $67,344,345
4. EXHUMA
Dünya prömiyerini geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nin Forum bölümünde yapan, gösterime girdiği ülkelerde gişelerde başarılı sonuçlar alan ‘Exhuma’ (Pamyo), Jang Jae-hyun’un yazıp yönettiği Güney Kore yapımı bir korku gerilim filmi. Genç bir şaman kadın ve yaşını başını almış tecrübeli bir Feng Shui ustası, varlıklı bir aile tarafından yıllar önce hayatını kaybeden bir aile büyüğünün mezarını açmakla görevlendirilirler. Aynı işi daha önce defalarca yapmış bu iki uzman, çok büyük bir belaya bulaştıklarının henüz farkında değillerdir. Kore folklorundan esinlenen hikayesi ve farklı yapısıyla Hollywood tarzı korku gerilimlerden çok farklı olan “Exhuma” dünya genelinde eleştirmenlerden yüksek notlar aldı. ABD’den ziyade dünya genelinde yaptığı gişe hasılatıyla dikkat çekti.
Toplam hasılat: $97,990,652
3. CAMBAZ
(Longlegs)
Herhangi bir serinin parçası olmayan “Cambaz”, özellikle Kuzey Amerika gişelerinde ulaştığı hasılatla yılın en çok iş yapan korku filmlerinden biri olmayı başardı. Osgood Perkins’in yazıp yönettiği ve bir seri katil soruşturmasını anlatan “Cambaz”, bu yıl eleştirmenlerin de en beğendiği korku filmleri arasına girdi. “Cambaz” alışageldiğimiz tarzda bir seri katil filmi değil. Yönetmen Perkins, doğaüstünün giderek her şeye hâkim olduğu karanlık bir gizeme doğru sürüklüyor bizi. Diğer bir deyişle, seri katil öyküsünün içinden doğaüstü korku gerilim filmi çıkarıyor. Başrolünde Maika Monroe’yu seyrettiğimiz film, ana karakteri Lee Harker’ın psikolojik portresini belirli ölçülerde derinleştirmesini biliyor.
Toplam hasılat: $108,899,305
2. SESSİZ BİR YER: BİRİNCİ GÜN
(A Quiet Place: Day One)
İlk iki filmde, Yeryüzü’nü işgal eden ve ses çıkaran her canlıya saldıran uzaylı yaratıklara karşı yaşam savaşı veren bir ailenin hikâyesini seyrediyorduk. “Spin-off” ve “prequel” olarak kabul edilen üçüncü filmde ise işgalin ilk günlerinde geçen farklı bir hikâye anlatılıyor. Yaratıkların New York’u nasıl istila ettiğini ve insanların onlara karşı verdiği yaşam savaşını seyrediyoruz. Başrollerini Lupita Nyong'o, Joseph Quinn ve Alex Wolff’un oynadığı filmde Djimon Hounsou ikinci filmde canlandırdığı karakterle karşımıza geliyor. İlk iki filmin yönetmeni John Krasinski’nin yerini, senaryoyu da yazan Michael Sarnoski’nin aldığını belirtelim.
Toplam hasılat: $261,786,322
1. ALIEN: ROMULUS
Alien serisinin yedinci filmi, ağustos ortasında vizyona girdi ve gişelerdeki son verilere göre yılın en çok iş yapan 11’nci filmi olmayı başardı. Fede Alvarez’in yönettiği film, sadece korku meraklılarını değil bilimkurgu hayranlarını da sinemalara çekti. Film, 1979 yapımı “Alien”daki olayların geçtiği dönemden 20 yıl sonrasını anlatıyor. Bu tarihsel yakınlık, iki filmi görsel açıdan birbirine yaklaştırıyor. Özellikle de Mother adlı ana bilgisayarın yönettiği uzay gemisindeki teknoloji, bizi ilk filme götürüyor. Fede Alvarez, 1970’lerin gelecek tasarımını temel alan fikirleri 45 yıl sonra yeniden uygulayarak filmine dolaylı bir “retro” dokunuş getiriyor. “Alien: Romulus”, ABD’den ziyade dünya gişelerinde daha başarılı oldu. Toplam hasılat: $349,611,565
